YAPISALCILIK
Yapısalcılık temelde büyük yapılar, sistemler ve oluşumlarla ilgilidir. Yapısalcı hareket bakış açısında insan davranışları ve olgular sistem ve yapılar aracılığıyla incelenmeye ve açıklanmaya çalışılmıştır. Yapısalcılığın etkili olduğu alanlar dilbilim göstergebilim ve antropolojidir. Yapısalcılık düşüncesine göre bir kültürdeki anlam, önem sistemleri olarak çalışan çeşitli olgular ve aktivitelerle tekrar üretilir.
Wilhelm Wundt
Wundt psikolojisi doğa bilimlerinin deneysel yaklaşımlarını özellikle de fizyologların kullandığı uygulamalrı kullanmayı hedeflemiştir. Wundt’çu psikolojinin ana konusunu tek kelimeyle anlatmak gerekirse bilinç denebilir.
Wund İngiliz empristlerinin ve çağrışımcıların ve daha sonra zihinsel elemanların bizzat üzerinde durmamış daha çok bu elemanların aktif olarak organize olma ve sentezleme süreciyle ilgilemiştir. Bilinç elemanlarını esas olarak kabul etmiş ve onlar olmadan zihin organize edeceği hiçbir şeyin olmayacağını ifade etmiştir. Wundt bilinç içeriklerini ve önemini kabul ediyor olmasına rağmen asıl ilgilendiği nokta bunların tamalgı yoluyla yüksek düzeyli bilişsel süreçler halinde düzenlenmesi idi.
İçebakış metodu ve Yapısalcılık:
Psikoloji bilinç deneyimlerinin bilimi olduğuna göre, psikolojinin metodu bu deneyimlerin gözlemlenmesini içermek zorundadır. Bir deneyimi onu yaşayan kişiden başkasının gözlemlemesi mümkün değildir. Bu yüzden psikolojinin kullanacağı metod içebakış Wudt’un deyimi ile içsel algı zorundadır. İçebakış metodunun laboratuvarda düzgün bir şekilde uygulanması için kesin kurallar bildirilmiştir.
- Gözlemciler sürecin ne zaman başlayacağını belirlemek zorundadır.
- Gözlemciler hazır olma durumunda olmak zorundadır.
- Gözlemi birkaç defa tekrar etmek gerekmektedir..
- Deneysel koşullar uyarıcının kontrollü manipilasyonu açısından değişikliklere elverişli olmak zorundadır.
Bilinç deneyiminin öğelerini organize etme; psikolojinin problemlerini 3 bölümde inceledi.
- Bilinç süreçlerini temel ve basit elemanlarına kadar analiz etmek.
- Bu elemanların ne şekilde organize olduklarını ve sentezlendiklerini keşfetmek.
- Bu elemanların birleşme yasalarını saptamak.
Deneysel psikolojiye göre ruh tecrübeyi yaşayan kişiye bağlı ve insan deneyimlerinin bir bütünüdür. Ruh bir sinir sistemine bağlı olduğu düşünülen insan deneyimlerinin toplamı haline geldi. Deneysel psikoloji ruhun zihinsel süreçlerin bir bütünü olduğunu söylemiştir. Deneysel psikoloji bireylerin kendine özgü davranış, düşünme ve duygu biçimleriyle ilgilenir.
Kaynakça
Schultz, D. P. ve Schultz S. E.(2007) Modern psikoloji tarihi. ( Y. Aslay, Ç.) İstanbul: Kaknüs Yayınları
Cevap bırak