POST MODERN BİR GERÇEKLİK YİTİM ANLATISI
Vişnenin Cinsiyeti, her şeyden önce bir post modern gerçeklik yitimi anlatısı olarak değerlendirilebilecek bir eserdir. Kitabın en ilgi çekici yönleri hem içsel hem de dışsal dönüşüm dizimleridir. Ve Thomas Kuhn’ un sözleriyle “Paradikma da ki değişiklikler” ile göze çarpmasıdır. Benzer şekilde; Winterson daha eserin başlangıcında, Newton fiziğinin belirgin özellikleri olan birbirinden bağımsızdır. Nesnelerin oluşturduğu katı madde ve mutlak zaman keskinliklerini kazanır. Okurunu Kuantum Fiziğinin belirsizliklerle dolu olasılık evrenine doğru bir yola çıkarmayı başarır.
Öte yandan; Winterson özcü, ataerkil ve heteroseksit keskin söylemlere meydan okumaları yıkmak ve sonunda güçlü, olumlu ve radikal bir muhalif görüşe şans tanımak için anlatısını post modern üst kurgu tekniklerini suistimal ederek kurar. Bu nedenle; anlatı birinci kişinin bakış açılarının kullanıldığı 4 ayrı bölümden oluşur. Her bölümde bakış açıları değişir. Bununla beraber; Ananas (Jordan) ve yarı soyulmuş muz (Köpekli Kadın) figürlerini sıklıkla barındırır. Dolayısıyla, 19 yıllık (1630_1649) bir süreci içeren ilk kısım başlıksızdır. Ve ana karakterler hem zihinsel hem de literal anlamda bir gezgin olan Jordan ve onu evlat edinen köpekli kadın figürü hikâyeyi dönüşümlü olarak anlatırlar. Sonrasında, “1649” başlıklı ikinci bölüm bir iç savaşla başlar. Ve 1661’ de Jordan’ın Kral’ a sunacağı ananas ile birlikte Barbados_ İngiltere dönüşünde sona erer.
Vişnenin Cinsiyeti Romanına Derin Yolculuk
Ve “Bir Süre Sonra” başlığını taşıyan üçüncü bölüm başlar, 1661’ den 1666’da ki Büyük Londra Yangınına kadar da bu bölümle devam eder. Öte yandan, bu son bölümde anlatıya Jordan’ın ve Köpekli Kadının bir versiyonu olan Nicholas Jordan ve isimsiz çevreci kadın katılırlar. Aynı şekilde, bu değişik versiyonların anlatıya girişleri, boylamasına kesilmiş ananas figürüdür ve yine yarı soyulmuş enlemesine kesilmiş muz şeklindedir. Öte yandan, deneysel bir yazar olan Jeanette Winterson ‘un bu kitabında kullandığı tüm bu imgeler sayesinde, eser mitler ve masalların yoğun kullanımıyla birlikte toplumsal rollerimizi ters yüz eder.
Ve eserin biçemi özgürlüğümüzden vazgeçmeden, anlamı yeni bir biçimde ortaya koymuş olur. Ayrıca, yazar yarattığı bu kurgusal metinde dün, bugün ve geleceği aynı anda verir. Fakat farklı mekanlarda tekrar yaşanabileceği izleğinden yola çıkar.
Farklı Bir Bakış Açısıyla Vişnenin Cinsiyeti
Yazar, toplumsal hafıza kaybını, ruhların zamansız ve mekansız yolculuklarını ve bu ruhlara ait geçmişte kalan ya da gelecekte var olan çürüyen bedenlerini kendilerine tekrar mesken tutmalarını konu eder. En önemlisi, toplumsal cinsiyet rollerinin sıkışmışlığından kurtulan, kurtulmaya çalışan karakterleri romanlarına sıklıkla konu eder. Yazar, “Vişnenin Cinsiyetin de” cinsiyet rollerini fiziksel ve ruhsal yapıları üzerinden ters yüz etmiştir.
Örneğin, Köpekli Kadın figürü; iri, güçlü, mantıklı, dövüş yeteneği olan toplumda eril tanımlamaya uyan bir kadın iken; Jordan ise narin, duyarlı, hayalperest ve aşıktır. Yani toplumun tanımlamasıyla dişil özelliklere sahip bir birey figürü çizer. Öte yandan, metin boyunca toplumun biçtiği rollerde değişmeyen tek olgu annelik rolüdür. Kısaca, “Köpekli Kadın” tüm eril özelliklerine rağmen annelik vasıflarını korumuştur.
Sonuç Olarak Vişnenin Cinsiyeti
Özetle; bu kitap JeanetteWinterson’ un tarih, aşk, cinsellik, din ve yalan doğru gibi kavramlarını inceler. Ve bu kavramların bellekteki algılanışı üzerinden farklı cevapları bulabileceğiniz bir kitaptır. Yazarın ustalıkla kurguladığı post modern eser kaderi arayış romanı olarak da zihinlere kazınmayı hak ediyor.
Bu yazı, İnsanca Akademi editörlerinden Ayşenur ALTUN tarafından düzenlenmiştir.
Yeni hikâyeler keşfetmek için You Tube hesabımızı takip edebilirsiniz.
Cevap bırak