SOSYAL MEDYANIN MOTOR SPORLARI ÜZERİNE ETKİSİ
Sosyal medya günümüzde hayatımızın önemli bir yerinde. Herhangi bir bilgiye, habere anında ulaşabiliyoruz. Her gün en az birkaç saatimizi buralarda geçiriyoruz. Bu nedenle ana akım medya olarak adlandırabileceğimiz bir hal aldı.
Hemen her şeyde olduğu gibi “motor sporları”nın da değerine değer katmış durumda. Sosyal medya motor sporlarını -bir fanatik olarak söylüyorum- izlemeye başladığım yıllardan daha ileriye taşıdığını söyleyebilirim. Özellikle Formula 1 bu alanda çok fazla ilerleme kaydetti.
Eskiden araçlarla ya da takımlarla ilgili bir şeyler öğrenmek kolay değildi. Yarış olduğu zamanlarda daha az bilgiye sahiptik. Şimdi çok daha fazlasına ulaşabiliyoruz. Öğrenmek istediğimiz tarzda her bilgi ve hatta habere sosyal medyanın gücü sayesinde erişebiliyoruz. Peki bu duruma nasıl ulaştık ?
Her Şey 2017’de Değişti
2017 senesinde Liberty Media grubu Formula 1`in yayın haklarını satın aldı. O zamana kadar Formula 1`e ait resmi YouTube hesabı aktif olarak kullanılmıyordu. Öncelikle bu sorun çözüldü. Sonrasında 2018 sezonuyla beraber Netflix`teki Drive to Survive belgeseli ile değerine değer kattı. Amerika gibi NFL, NBA, Indycar,Nascar gibi organizasyonların çok ön planda olduğu bir pazarda Formula 1 hak ettiği değeri görmeye başladı. Yarış içerisinde günün sürücüsü gibi oylamalar yaparak izleyici de yarışa dahil edilir hale geldi. Fantasy League ile izleyiciler için sürekliliği olan eğlenceli bir aktivite imkanı sunuluyor. Yarış içi görüntüler, veriler ve daha bir sürü içerik sosyal medya üzerinden izleyicilerle paylaşılmaya başlandı. Bu durum seyirciyi daha fazla içine katmasıyla, Formula 1` in eski popüler günlerine dönmesine yol açtı. Ayrıca yeni nesil seyircilerde elde etmesini sağladı.
Değişim Öncesi Medya Gücü
Bu değişiklik öncesi tabi ki fanların açmış olduğu hesaplar, bloglar vardı. Ancak bu hesaplar ulaşmak isteyen kullanıcılar için vardı. Belirli bir kitleye hitap ediyordu. Şimdi ise sosyal medyada Trend Topic oluyor. Yayınlanan içerikleri milyonlar izliyor. Bu sayede geniş kitlelere hitap ediliyor, takip etmeyen insanlar bile fark edebiliyor. Çekilen sezonluk belgesel spora farklı açıdan bakmamızı da sağlıyor.
Çağa Ayak Uydurmak
Tüm bunların ışığında söyleyebilirim ki spor benim izlemeye başladığım zamanların çok ötesinde. Teknolojinin en üst seviyesi diyebileceğimiz bu spor sosyal medyayla birlikte çağa ayak uydurdu. Artık sporun çok daha içerisindeyiz. Çok fazla şeyi öğrenip bunun üzerine tartışmalar yorumlar yapabiliyoruz. Biz sevenler olarak bu durumdan oldukça memnunuz. Son olarak bir kez daha anlıyoruz ki zamana ayak uyduramayan her şey kaybolmaya mahkumdur.
Bu yazı İnsanca Akademi editör ekibinden Melek Nur Yıldırım tarafından düzenlenmiştir.
Cevap bırak