OYUNUN GÜCÜ

Oyun Nedir?

Çocuk deyince aklımıza ilk gelen şey ‘‘oyun’’ olur. Çünkü oyun oynamanın çocukların hayatındaki yeri gözden çıkarılmayacak kadar büyüktür. Oyun; çocukların yemek yemeleri, temizlenmeleri, su içmeleri kadar hayati bir ihtiyacıdır. Oyunun bazen oyuncakları, kişileri, bazense evdeki bir tencereyi, bardağı kullanabilirler. Ne kadar çok objeyle ne kadar çok şey yaparlarsa aslında o kadar da hayal güçleri genişler. Bir çocuğun sağlıklı bir çocukluk, sağlıklı bir yaşam sürmesi için ‘‘oyun’’ ve ‘‘oyuncak’’ ile iç içe olması önemlidir. Çünkü oyunun, onların hem gelişimlerine destek olup kişiliklerine de etki ederken aynı zamanda onların keyifli ve kaliteli vakit geçirmelerine de neden olur.

Oyunun Çocuk Gelişimine Etkisi

Çocukların oyun oynaması, onların koşmasına, zıplamasına, tırmanmasına yol açabileceğinden fiziksel gelişimine katkısı büyüktür. Bu eylemlerin çocuklarda akciğer, kas gelişimlerine, kan ve damar sağlıklarına, iç salgı bezlerinin daha aktif çalışmasına destek olur ve yağ yakımına katkı sağladığı için obezite gibi problemlerle kaşılaşmalarını önler.

Oyun, çocuğa yine yürüme, koşma, zıplama ve tırmanma eylemleri kaba motor becerilerine katkı sağlarken; esneklik, hareketlilik, dikkat, el ve göz koordinasyonu gibi özellikler de katar. Düzenli olarak parmaklarını kullanabilecekleri, mesela bir çubuğun içine halka geçirdikleri bir oyuncak ile oynadıklarında parmaklarını kullanma becerileri artar yani ince motor gelişimleri desteklenir. Yani oyun oynamak, psikomotor gelişimlerine de katkı sağlar.

Oyunun Önemi

Oyun oynarken çocuklar aslında sadece bir şeylerle ilgilenmezler. Oyun oynamak onlara duygularını da keşfettirir. Çocuklar bir oyun içerisinde mutluluk, hüzün, şaşkınlık, korku, kıskançlık, öfke gibi pek çok duyguyu yaşama imkanı bulurlar. Hatta o an başka bir dünyada oldukları için bu duyguların saf hallerini oyun esnasında gözlemlemek mümkündür. Belki bir oyuncağa öfkelenerek onu kıracak, belki de öfkelendiği oyuncak ile konuşacaktır. Bu eylemler çocuğun duygusal gelişimine katkı sağlarken; biz psikolojik danışmanlar, öğretmenler, çocuk gelişimciler ya da aileler olarak oyun ve oyuncak aracılığı ile çocuklarımızın duyguları ve kişilikleri hakkında da fikir sahibi olabileceğiz.

Oyun ile birlikte çocuk, bilişsel gelişimine de katkı sağlayacaktır. Zekasını geliştirecek ve onu kullanmayı öğrenmeye, kendini, dış ve iç dünyasını ve çevresini keşfetmeye ve bunlar ile ilgili fikir sahibi olmaya başlayacaktır. Bunlarla birlikte konular ve olaylar hakkında mantık, tahmin yürütmeye başlayacak, seçim yapmayı öğrenecek ve büyük, küçük, yuvarlak, ağır, hafif, sivri, yumuşak, kırmızı, mavi gibi pek çok kavramı öğrenerek nesneleri ayırt etmeye başlayacaktır. Bu sayede nesneleri sıralayabilecek, eşleştirebilecek, ayrıştırabilecek ve analiz, sentez gibi becerilerini de geliştirecektir.

Konuşmayı öğrenmiş ya da yeni yeni öğrenmeye başlayan bir çocuk için oyun, dil gelişimini de destekleyecek bir olgudur. Bu yüzden yaşıtları ile oynanan oyunların yanı sıra ebeveynler ile oynanan oyunlarda anne ve babaların çocukları ile ikili diyaloglar kurmaları, çocuklarını konuşturmak için sorular sormaları, söyledikleri kelimeleri, cümleleri düzelterek onlara yeniden ifade ederek doğrusunu göstermeleri gibi aktiviteler, dil gelişimleri açısından çok önemlidir. Bunların yanında onlarla birlikte çocuklarının yaşlarına uygun masal, hikaye kitapları okumak, ninniler söylemek ve tekerlemeler söyletmek de dil gelişimlerini destekleyecek aktivitelerdendir.

Bir diğer taraftan çocukların oyun oynaması, onların sosyal gelişimlerine de büyük katkılar sağlar. Oyun ile birlikte çocuklar sosyal çevreyi de tanımaya başlarlar. İkili ilişkiler geliştirir ve sosyalleşirler. Hayattaki rollerini görür, oyun ile birlikte ebeveynlerinin kimliklerine bürünüp onlarında rollerini canlandırabilirler. Sosyalleşmeleri ile birlikte sorumluluk alma, kurallara uyma, problem çözme, işbirliği, yardımlaşma, kendini ifade etme becerileri kazanacak; topluma ayak uydurarak toplum içinde birey olmayı da öğrenmeye başlarlar.

Oyun, Oyuncak ve Cinsiyetler

Çocukların gelişimlerinde oyun ve oyuncakların yerinden bahsetmişken, bu eylemlerden doğan cisiyet ayrımcılıklarını da konuşmakta fayda görüyorum. Çocukların ağzından fazlaca duyduğumuz ‘‘kız oyunu, oğlan oyunu, kız oyuncağı, oğlan oyuncağı’’ kavramları, onların cinsiyetlere nasıl baktıklarını ve cinsiyetler hakkında ne bildiklerini de görmemize yardımcı olabilir. Çünkü çocuklar oyun oynarken, sosyalleşirken, cinsel kimlik kazanımları da gerçekleşecektir. Kız çocukların genelde evcilik oyunu oynadıkları, anne rolünde oldukları ve bebekler, peluş oyuncaklar ile oynadıklarına; oğlan çocukların ise yollarda arabalarını sürdüklerine, silahlar ile savaş oyunları oynadıklarına şahit olmuşuzdur.

Aslında bu durum çocukların biyolojik cinsiyetlerinden kaynaklı olarak onlara farkında olmadan da olsa aşılanan toplumsal rollerdir. Bunun önüne geçilmesi için çocukları cinsiyet kalıplarına sokmamak önemlidir ve onlar ile iç içe olan herkesin buna özen göstermesini gerektirir. Kız çocukları araba sürebilir, oğlan çocukları bebek ile oynayabilir. Bunu çocuklara göstermeli, anlatmalı ve onlara bu konuda rol model olmalıyız. Tabii ki bunu araba ile oynamak isteyen bir oğlan çocuğuna ‘‘hayır, bebek ile oyna’’ diyerek yapmayacağız. Neden arabayla oynamak istediğine bakacağız, çocuğu dinleyeceğiz. ‘‘Ben oğlanım! Oğlanlar araba sürer, kızlar bebekle oynar’’ diyerek arabaya sarılıyorsa, ona herkesin istediği oyuncakla oynayabileceğini, oyuncakların cinsiyeti olmadığını izah etmeliyiz.

Böylelikle çocuklarımızı sağduyulu, anlayışlı, farkındalık sahibi ve her cinsiyete saygılı bireyler olarak yetiştireceğiz. Unutmayalım, çocuklar bizim geleceğimizdir. Onlara doğru yolları sunmalı, onlara sağlıklı örnek olmalıyız ki onlar da sağlıklı birer yetişkin olsunlar.

 

Diğer psikoloji yazılarımız; www.insancaakademi.com/category/psikoloji/

 

Benzer içerikler için İnstagram sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın!

 

Kaynakça

Ayan, S., & Memiş, U. A. (2012). Erken çocukluk döneminde oyun. Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilim Dergisi14(2), 143-149.

Bekmezci, H., & Özkan, H. (2015). Oyun ve oyuncağın çocuk sağlığına etkisi. İzmir Dr.            Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Dergisi5(2), 81-87.