Sarsıcı Bir Şölen: Mother Filmi Analizi
Daha gösterime girmeden tartışmaları başlayan ve yıllardır da tartışmalara konu olmuş bir filmdir. Diğer yandan Mother filminin konusu itibariyle de sansasyonel bir yapım olduğunu söyleyebiliriz. Filmi izlemeye yıllardır sebepsizce direniyordum. Fakat izledikten sonra da hakkında bir şeyler söyleme ihtiyacı duyan biri olarak bu yazıyı sizlere sunuyorum.
Öncelikle çok merak edilen birkaç noktayı hemen açıklığa kavuşturalım. ”Mother filmi kaç saat?” diye soracak olursanız Mother filmi iki saat sürüyor. Fakat bittikten sonra zihninizi uzunca bir süre meşgul edeceği kesin.
Bir başka merak konusu da Mother 2017’nin ne anlattığı. Bu film, bağımlılıklar ve fanatiklikler üzerinden varoluşu bir çırpıda anlatıyor. Yazının ilerleyen kısmında filme dair kişisel görüşlerimi de daha detaylı şekilde belirteceğim. Ama önce filmin yönetmenine bakalım.
Darren Aronofsky Filmleri
Darren Aronofsky çoğu insanın görmezden geldiği konuları, gerçeklerin en acıtan haliyle yüzümüze yüzümüze çarpıyor. Genel olarak filmlerinde bir tokat etkisi mevcuttur. Bu yönetmenin yapıtlarının yapaylıktan uzak atmosferi her daim seyircisini cezbetmeyi başarıyor.
Requiem For a Dream filminde de (Bir Rüya İçin Ağıt konusu için bkz.) bağımlılıkların her türlüsünü elinden geleni ardına koymadan ve yapabildiğinin en rahatsız edici biçimiyle anlatmıştır. Ve bu kez Darren Aronofsky, ”Mother” filmiyle bizleri yine bağımlılıkları sorgulamaya davet etmektedir.
Fazlasıyla sarsıcı olan Mother filmi Darren Aronofsky en iyi filmlerine örnek gösterilebilir.
Yönetmenin diğer filmlerindeki oyuncuların uyumları hep dikkatimi çeken bir detay olmuştur. Mother filminin de kadrosuna baktığımızda Jennifer Lawrence ve Javier Bardem arasında başta bir uyum göremediğim için ayrı ayrı çok beğendiğim iki oyuncuyu bu filmde bir türlü yakıştıramamıştım. Film ilerledikçe zıtlıklardan harmanlanmış bir bütün sezdim.
Tek tek incelediğimizde ise Jennifer Lawrence’ın rolünü nasıl benimsediğine özellikle ikinci kısmında çok net tanıklık ediyoruz. Onu filmin tek mekanı olan “ev” ile ilgilenen, evi baştan yapan, evi onaran kişi rolünde izliyoruz.
Javier Bardem’i ise onun kocası olarak görüyoruz. Kendisi gizemli bir tip, yazamayan bir yazardır. Yaratım sancıları çektiği açıkça görülmektedir.
Aman, dikkat! Yazının bundan sonraki kısmı son paragrafa kadar yüksek oranda sürprizbozan içermektedir.
Anne 2017 İnceleme
Kahramanımız (Mother), filmin ilk sahnelerinde adama ”Bebeğim” diye seslenmekte. Bir yerde erkekleri bu dünyaya kadınların getirdiğini hatırlatma görevi görüyor sanki bu replik. Açılış sahnesinde çok önemli gözükmese de ilerleyen kısımlarda hiçbir karakterin adı olmayışına şaşırarak başa dönüp buna takılıyor insan.
Sahi, neden karakterlerin adı yok? Adam bazen kadına ”Tanrıçam” diyor. Ya da adamın yayıncısı, kadını ”İlham” diye çağırıyor mesela. Sonra iki kardeşin birbirine saldırdığı sahneler var. İsimleri yok ama hepimiz anlıyoruz ki bir Habil – Kabil vakası var orada.
Daha önce kimin kimi temsil ettiğine dair çokça yazılıp çizildiği için bu konulara detaylı girmeyeceğim. Yine de mitsel ögelerle bağlantı kurmadığımız durumda bile, filmdeki ilişkileri bağımsızca irdelersek karşımıza çıkan şey yine dünya, varoluş ve ilişkiler oluyor.
İlişkilerin en çok da bağımlılık kısmının irdelendiğini söylemeye gerek yok sanırım. Filmin sarsıcı kısımları elbette ikinci yarısı itibariyle ortaya çıkıyor. İlk yarının durağanlığını sabırla atlatan seyirciye ödül mü, yoksa ceza mı olacağı ise tartışılır bir şey. Çünkü yazarımızın kitabı basılınca hayranlarının kapıya dayanması filmi, belki de tahmin edilemeyecek bambaşka yerlere sürüklüyor. Olaylar beklenmedik yerlere evriliyor.
Filmde bağımlılıkların ve fanatizmin yanı sıra bireyin, bireyle olan ilişkisi farklı yönlerle gözler önüne seriliyor. Bireyin toplumsal ilişkileri de çözen ya da düğümleyen kilit nokta oluşunun farkındalığı yüzeye çıkıyor. Bu vesileyle en azından bir açıdan daha az rahatsız edici olduğunu söyleyebilirim.
Mother ne anlatmak istiyor?
Mother filmi metaforlarıyla da yorumlara çok açık ve derin okumalar için uygun bir filmdir. Benim sıradan bir seyirci olarak yapabileceğim tek yorum izleyene, sevginin fazlası kesinlikle zarar dedirtmesi olacaktır. Dinlerin yahut inançların kötülenmesi durumundan ziyade, aşırılıkların varoluşu ne kadar tahrip edebileceğine yönelik bir sorgulama var. Ayrıca buna dikkat çekme isteği de görüyorum.
Bu film aslında yeni bir gün ile başlayıp kısa sürede yaşam denen şeyi bize iyisiyle ve çoğunlukla kötüsüyle aktarıyor. Diğer yandan dünyada geçirdiğimiz vaktin de özü, kısa bir özeti gibi geldi bana izlerken.
Dünya gözümden aktı resmen. ”Ben bu hissi bir yerde daha yaşamıştım. Bir şeyi daha izlerken bu hisle tanışmıştım.” diye zihnimdeki sürüklenmeyi takip ederken aklıma bir seri geldi. Love, Death and Robots birinci sezon on altıncı bölümde genç bir çiftin yeni taşındıkları evdeki buzdolabının buzluk kısmından tanıklık ettikleri dünyayı anımsadım. Belki iki kurmaca daha sonra yan yana konuşulabilir.
Mother filmi eleştirisi
Mother filmi ekşi sözlükte de sayfalarca konuşulmuştur. Düşünün ki dünyada ne kadar eleştirildi bu sansasyonel kurgu. Zamanın ötesinde, “circle ending”e harika bir örnek olarak gösterilebilecek bu kurmacanın neden bu kadar tepki topladığını izleyenler az çok tahmin etmiştir zaten. Mother filmi yuhalandı. Fakat bunun bir kurmaca olduğu unutularak çeşitli yerlere bilinçli olarak çekildiğini ve büyük tepkiler gösterildiğini düşünüyorum.
Sonuç olarak aşırılıkları ve özellikle fanatikliğe varan tapınmaları yalnızca iki saatte ustalıkla eleştirebilen kaç tane film var ki?
Yine de Mother’ın izlemek için sağlam sinirlere ihtiyacınız olan bir film olduğunu unutmamakta fayda var. Bu tarz filmlerden kolayca etkilenip tahrip olan bir yapıdaysanız izlemeden önce birkaç kez düşünün derim.
Cevap bırak