MİLLENİUM ŞİDDETİ: SİBER ZORBALIK

MİLLENİUM ŞİDDETİ: SİBER ZORBALIK

  1. yüzyılın en büyük sorunlarından biri, ergenlerin akranlarına uyguladıkları siber zorbalık faaliyetleridir. Günümüzde bu olgunun oluşmasının sebeplerinden biri, internete erişim olanaklarının kolaylaşması, serbestleşmesi ve internet ortamında geçirilen sürenin artmasıdır. İnternet, normal şartlar altında ergenler için bir avantaj yaratmaktadır. Onların sosyalizasyon sürecinde tecrübe edinmeleri, kendilerini tanıyıp kimlik geliştirmeleri, eğitimsel süreçte bilgi kaynağı oluşturmaları, toplumsal duyarlılıklarını arttırmaları, dünyayı tanımaları, akademik yaşama hazırlık yapmaları vb. durumlar internetin ergenlere olan faydaları arasında gösterilebilmektedir.

İnsanlık tarihi boyunca şiddet hayatta daima var olmuş, sadece zaman zaman isim değişikliğine uğramıştır ve şu anda da çağımızda ergenlerin akran zorbalığı olarak baş gösteren şiddet eğilimleri siber zorbalık şeklinde var olmaktadır. İnternet bağımlılığı etkeniyle oluşan bu şiddet türü karşıdaki kişiyi taciz etme, kötü davranışlara zorlama, bazen ona iftira atma veya özgüvenini kırma şeklinde, zorbalık uygulanan kişiye ağır psikolojik sorunlar yaşatarak, onu içinden çıkılması zor bir sürece itmektedir. Konumuz siber zorbalık ancak zorbalık ne demek? Önce bunu netleştirmeliyiz. Bir bakalım neymiş zorbalık.

ZORBALIK

Değişik biçimlerde tanımlanmış olsa da zorbalık kelime anlamı olarak; kaba kuvvet kullanarak, en çabuk yoldan karşıdaki kişiye zarar verme amaçlı saldırı olarak adlandırılır. Zorbalık, günümüzün en ciddi problemlerinden biridir. Doğrudan insan hayatını etkilemesi sebebiyle önemli bir yere sahiptir. Zorbalığın yalnızca bireysel olmamakla beraber, toplumsal açıdan da önemi vardır. Çünkü birey toplumun en küçük yapı taşıdır ve zorbalık ise doğrudan bireye zarar verdiği için dolaylı yoldan topluma da kalıcı hasarlar bırakabilmektedir. Yaşadığı siber zorbalık, akran zorbalığı veya aile içi şiddet gibi olaylar bireyde çok ciddi yıkımlara sebep olabilmektedir. Zorbalık da kendi içerisinde bazı kollara ayrılmaktadır.

Zorbalık Türleri

  • Doğrudan ve fiziksel: Vurma, eşyaları tahrip etme, dokunma, yere düşürme, fiziksel şaka gibi doğrudan olan her türlü şiddet davranışı.
  • Doğrudan ve sözel: Lakap takma, küfretme, iftira atma, alay etme şeklinde olan davranışlar.
  • Dolaylı yoldan: Bir kişiyi grup dışına atma, ayrımcılık yapma, kasıtlı olarak konuşmama gibi çeşitli zorbalık davranışıdır.

Zorbalığın çok duyulan bir kavram olduğu aşikar ancak gerçek anlamı net bilinmemektedir. Yukarıdaki açıklama zorbalık hakkında size fikir verdiyse gelin şimdi de asıl konumuz olan siber zorbalık ne demek ona bakalım.

SİBER ZORBALIK

Siber zorbalık; teknolojik imkanlar ile bir başkasına zarar verme davranışı olarak tanımlanmaktadır. Şöyle de denebilir, şiddet eyleminin fiziksel olmayan, siber alemde yaşanan boyutudur. Daha çok ergenlerde rastlanan bu durum yetişkinlerde sık olmasa da görülebilmektedir. Siber zorbalık kişide doğrudan fiziksel bir hasar bırakmayabilir fakat kişide ciddi noktalara varan ruhsal sorunlar yaratabilir. İnternet dünyasının sınırsızlığından faydalanan sanal zorba, aynı anda pek çok kişiye ulaşabilir ve bu durum, zorbanın kontrol altına alınmasını siber zorbalık faaliyetlerinin engellenmesini zorlaştırır.

Siber dünya kimliklerin farklı olduğu, içinde bulunduğumuz dünyadan bilgilerin yer almadığı bir ortamdır. Zorbanın kimliğinin ortaya çıkmayacağını bilmesi, kendisinin yakalanmayacağını düşünmesi, kendisini görünmez biri gibi görmesi, gerçek dünyada açığa çıkarmadığı bazı özelliklerini sanal alemde göstermesine neden olmaktadır. Gerçek yaşamında herkesle arası iyi, sorunsuz bazı kişiler de aslında siber zorba olabilmektedir. Ancak bu kişilerin genellikle benlik saygıları, özgüvenleri düşüktür ve çoğunlukla eskiden zorbalığa uğramış oldukları görülmektedir. Kendilerini nickname (lakap) ile kamufle eden bu kişiler eylemlerini kimse onları görmeden yapma cesaretini bulurlar.

Siber zorbalar yaptıkları faaliyetlerde genel olarak mağdura virüslü e-posta atma, bazı özel fotoğraflarını sosyal medyada yaymakla tehdit etme, ağır küfürler etme ve gizli numaradan arayıp huzursuzluk yaratma gibi yöntemlere başvurmaktadırlar. Bu konuda öğrencilerle yapılmış bazı araştırmalarda, katılım sağlayan öğrencilerin tamamı, kendilerine yapılan siber zorbalık faaliyetinin küfür ve cinsel içerikli mesajlar olduğunu vurgulamaktadırlar. Kendisine hakaret edilen bir ergen bunu içselleştirip kendini etiketleyebilir. Kendisinin gelen mesajda yazılan şeye sahip olduğunu, gerçekten değersiz biri olduğunu, mesajı atan kişinin haklı olduğunu düşünmekte ve bu durum, çocuğu psikolojik olarak tam bir labirente sokmaktadır.

Sanal Zorba

Sanal zorbalar, zorbalık uyguladıkları kişiyi tanımayabilir ancak pek çok kez zorbalar kurbanlarının tanıdığı, hayatlarında yer alan kişilerdir. Akranına siber ortamdan zorbalık yapan kişinin bazen kurbanla eskiden ilişkisi olan biri, bazen sevmediği bir arkadaşı olabileceği bilinmektedir. Kendisini terk eden sevgilisine duyduğu nefret ve değersizlik hissi, ondan öç alma isteğini açığa çıkarabilmekte ve onu terk eden kişiye rahatsızlık verme yoluna gidebilmektedir. Zorba, intikamını alana kadar eski sevgilisini rahatsız edebilmekte, belki fotoğraflarını yayınlamakta, belki de kötüleyerek sosyal medyada onu zor bir duruma sokmaktadır.

Bir yerde amacına ulaşınca bu davranışına son vermektedir. Bu olay örgüsünde en çok zarara uğrayan zorbalık mağduru ergendir. Zorbalığın fiziksel zararı çok öne çıkmasa da psikolojik etkisi göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Zorbalığa maruz kalan ergen bu durumdan korkmaya ve kurtulmaya çalışır. Gerçek dünyada şiddete uğradığında bunu ona kimin yaptığını görmektedir fakat siber ortamda yapanı görmediğinden dolayı daha çok tedirgin olmakta, bu endişe durumu belki de mağdur rolünden çıkabilmek için onu da bir siber zorbaya dönüştürebilmektedir.

İçinde yaşadığımız teknoloji çağının olumlu yanları çok olsa da az önce bahsettiğimiz şekilde bireye zararı dokunan tarafları da vardır. Ergen kendisine uygulanan siber şiddetten kurtulmak için zorbaya dönüşür, buna üzüm üzüme baka baka kararır diyebiliriz veyahut kimin gücü kime yeterse diye de adlandırılabilir. Zorbalığın bulaşıcı etkisi ise maalesef içerisinde bulunduğumuz pandemi kadar tehlikelidir. İçine çektiği kişiyi kısır döngüye sokup hayatını zindana çevirebilir. Gerçekten kaçımız siber zorbalığa uğradı, kaçımız siber zorbalık yaptı, bunun belki farkında bile değiliz. Bu yazı bittikten sonra şapkayı öne koyup düşünmek gerekiyor. Görünmeyen şiddete ne kadar duyarlıyız? Bilinçsiz siber kullanım çoğumuzu içine çekiyorken kimsin sen? Zorba mı, kurban mı…

KAYNAKÇA

Çınkır, Ş. ve Kepenekci, Y. (2003). Öğrenciler Arası Zorbalık. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 34, 236-253.

Ekşi, F. ve Ümmet, D, (2013), Bir Kişilerarası İletişim Problemi Olarak İnternet

Bağımlılığı ve Siber Zorbalık: Psikolojik DanışmaAçısından Değerlendirilmesi. Değerler Eğitimi Dergisi, 11(25), 91-115.

Eroğlu, Y. ve Peker, A. (2011). Aileden ve Arkadaştan Algılanan Sosyal Destek ve SiberMağduriyet: Yapısal Eşitlik Modeliyle Bir İnceleme. Akademik Bakış Dergisi, 27.

Kestel, M. ve Akbıyık, C. (2016). Siber Zorbalığın Öğrencilerin Akademik, Sosyal ve Duygusal Durumları Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 12(3), 844-859.

Yaman, E. ve Sönmez, Z. (2015). Ergenlerin Siber Zorbalık Eğilimleri. Online Journal Of Technology Addiction & Cyberbullying, 2(1), 18-31.

 

Diğer psikoloji yazılarımız; www.insancaakademi.com/category/psikoloji/

 

Benzer içerikler için İnstagram sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın!