KOLEKTİF YAŞAM
KOLEKTİF YAŞAM
Bireylerin toplu olarak bir bölgede yaşam sürdürme şekli olarak bilinmektedir. Toplum içerisinde bir araya gelmiş bireylerin topluma aitliği söz konusu olması sebebi ile yaşamlarını en iyi ölçüde düzenlemeleri, var olundukları topluma katkı sağlayacağından gerekli görülmektedir. Katkı sağlamak, bireyin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi, toplum içerisinde bireye üstlenen görevlerinde bilincinde hareket etmesi sonucunda oluşmaktadır. Yani kolektif düzen bunu sağlayan bir oluşumun kendisi olmaktadır. Özellikle insanoğlunun, kolektif düzen gereği bir arada yaşama yükümlülüğü ile üstlenmiş olduğu görevler bazen zorlayıcı olabilmektedir. Her ne kadar zorlayıcı yönleriyle var olumsal bir devamlılık olsa da bunun artı yönlerinin varlığı da yadsınamaz bir gerçektir.
KOLEKTİF YAŞAMDA ÇALIŞMA DİSİPLİNİ
Her birey toplumca bir düzen içinde yaşarken hayatın getirisi olarak farklı topluluklar ile bir arada bulunulabilmektedir. Belli bir amaç doğrultusunda birlik içinde çalışma azmine sahip olan topluluklardaki bireylerin “ben” olmaktan önce “biz” olmayı bilmesi ve bu doğrultuda hareket etmesi bu çalışma disiplinin temelini oluşturmaktadır. Çoğulcu bir anlayış benimsenerek yapılan değerlendirilmeler ve alınan kararlarda bu anlayışı destekler niteliktedir. Çalışanların bu formatta çalışma düzenine ayak uydurabilmeleri de ancak kolektif yaşama becerisine sahip olabilme becerisine sahip olabilmekten geçmektedir. Bu sebeple de kendi kabiliyetlerini ortaya koyabilecek birimlerde çalışabilmeleri kurama nitelikli çalışanlar kazandırmak açısından son derece elzem sayılmaktadır.
Kolektif çalışma disiplinin de çalışan ve kurum sinerjisinin bir biri ile uyumu her zaman başarı getireceği için uyumluluk önem arz etmektedir. Çünkü sinerji, sadece bir bütünün parçası anlamı taşımakla yetinmez ayrıca da bütünün tüm parçalarının katalizörü olmasını sağlamaktadır. Yani kurumun tüm parçalarını harekete geçirmek ve kurumun her parçasının başarılı yönlerini ortaya koymak amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir.
KOLEKTİF YAŞAMININ TÜRK KÜLTÜRÜNE UYGUNLUĞU
Kolektif yaşama dair en önemli unsurları milli kültürümüzde bulmak mümkündür. Çünkü kültürümüz gereği bireysellikten çok öte kolektivizmin şuurunu taşımaktadır. Birlik beraberlik içinde yapılan her işin üstesinden layıkıyla gelme becerisine sahip bir toplum olma sebebiyle kolektif yaşam disiplinin de yaşamak ve çalışmak çok zorlayıcı ve alışılmışın dışı olmamaktadır. Türk toplumunun kolektif yaşam becerilerinin doğalarında olmasıyla, çalışma disiplininde de çalışanlardan bu disiplinin beklenmesi çok güç olmamaktadır. Kültürden gelen bu yaklaşımın iş disiplinine entegre edilmesi çalışanları zorlamayacağından başarının da en büyük anahtarı olabilmektedir. Çalışma hayatında da kolektif dayanışmanın temellerinin oturtulması gerekir. Bu bağlamda ekip çalışmalarında bireylerin başarısız özelliklerinin törpülenmesi ve başarılı özelliklerinin de daha fazla ortaya çıkarılmalıdır. Bunun için kurumun çalışmalar yapması kurum için mucizevi işler doğuracaktır.
Diğer psikoloji yazılarımız; www.insancaakademi.com/category/psikoloji/
Benzer içerikler için İnstagram sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın!
KAYNAKÇA
- ÖZDİL, M. (2017). “Kolektif Ve Bireysel Kimlikler Bağlamında Sosyal Bütünleşme”. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı:28, Sayfa:383-400.
- OLİCK, J. (2014). “Kolektif Bellek: İki Farklı Kültür.” Moment Dergi, 1(2), 175-211.
- KAYA, O. &MAMATOĞLU, N. (2017). “Kolektif Eylem Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması”. Nesne Psikoloji Dergisi (NPD), Cilt:5, Sayı:9, Sayfa:111-129.
- ALAÇ, A.E. (2014), “Kolektif Çalışma Becerisi”, Nobel Yayınevi, İstanbul.
Yorum Yap