PAT BARKER – KIZLARIN SUSKUNLUĞU KİTAP İNCELEMESİ

   Kızların Suskunluğu, yılın en iyi kitaplarından biri. Öncelikle, yazım dili ve kurgusunun başarısından ziyade özünde yazarın anlatmak istediği duyguların ne olduğunu net biçimde hissettiren bir romandır Kızların Suskunluğu. Kitabı okuduktan sonra, kitabın isminin ne kadar uygun olduğunu anlayacaksınız eminim ki. Bildiğimiz destansı olayların mitolojik dünya ile harmanlanmış olduğu bir kitap. Man Booker ödüllü İngiliz yazar Pat Barker’ın usta kaleminden çıkmıştır.  Troya Savaşı’nı Akhilleus, Odysseus ve Agamemnon gibi intikam peşindeki erkeklerin gözünden anlatmıyor. Onların gölgesinde kalan bir kadın olan Briseis’in gözünden anlatıyor.  Romanda en çok,  yazarın, var olan destanların farklı bir bakış açısı kazandırarak okuyucuya sunmasını sevdim.

 

  Kızların Suskunluğu’nda Akhillues – Troya Savaşı

  Yazar eseri, erkek egemen dünyada bulunan ve “Troya Savaşı” sırasında susmak zorunda olan kadınların gözünden anlatıyor. Hikaye, savaş sırasında Yunanlıların Lyrnessos şehrini işgal etmesi ile başlıyor. Sonrasında ana karakterimiz Brises’in gözünün önünde kızlarının ve kocasının öldürülmesi ve esir alınmasıyla devam ediyor. Daha sonra savaş ganimeti olarak Akhilleus’a teslim edilmesi ile sürüyor. Yaşadığı hayatına veda eden Briseis, bilinen destanlarda Akhilleus’un sevgilisi olarak bizlere sunulmuştur. Kızların Suskunluğu kitabında durum böyle değildir. Barker kitabında Briseis’i bize Akhilleus’a ve askerlerine hizmet ettirdiği bir köle modeli olarak var etmiştir. Böylece, kitapta okuduğumuz şekliyle savaşın kötü olduğunu görüyoruz. Yarattığı yıkımdan yalnızca ölümün, nefretin ve çaresizliğin doğduğunu görüyoruz. Üstelik Barker, bu mesajı vermeyi çok iyi başarmış.

 

  Pat Barker ve Kızların Suskunluğu Yazım Dili

  İlk olarak kitabın dili oldukça yerindeydi ancak yazar, romanı üç farklı bakış açısı ile yazmış. Bu anlatımla yazıldığında kitaplar, yazarın anlatmak istediği, karakterlerin anlattığı ve okuyucunun anladığı üçgende sıkışıp kalıyor. Bu da kitabı bir facia içerisine sokar ancak Barker ustalıkla bu işten sıyrılmayı başarmış ve bu sayede böylesi bir yapıt çıkmış.

  The Guardian, Kızların Suskunluğu kitabını 21.yüzyılın en iyi 100 romanından biri olarak göstermiş. Zaten kitabın bütün övgüleri hak ettiğini düşünüyorum. Mitoloji bilmeyenlere, kitap içerisindeki terimler anlamsız gelebilir ancak kitaba başlamadan küçük bir araştırma yaparak ya da kitabı okurken bilmediklerini öğrenerek okumaya devam ederseniz zorlanmadan okuyacağınızı düşünüyorum. İşte o zaman alacağınız tat bambaşka olacaktır. Konunun işlenişi ve zenginliği bakımından yeterli olmasının yanında sorgulayıcı bir bakış açısı da kazanıyorsunuz. Kısacası her şeyi ve her duyguyu bulabileceğiniz bir kitap, çünkü Antik Yunan dünyasında mücadele eden sıra dışı kadınların hikâyesi sizi bekliyor.