KAOS TEORİSİ VE KELEBEK ETKİSİ
Kaos ve düzen. İkisi de zıt bildiğimiz kavramlardır. Ancak bildiğimizin aksine bu iki kelime tam olarak zıt kavramlar değildir. Kaos da biz düzen ve düzen de bir kaos içermektedir. Bunun en basit örneği ise havadır. 1961 yılında Edward Lorenz isimli matematikçi/meteorolog hava tahminleri yapmaya çalıştığı bir günde dünyanın her alanında kullanılmaya başlanan bilgisayarların gücünden yararlanmaya karar verip, matematiksel model ortaya çıkartır. Lorenz’in amacı mevcut hava durumunu, temsilen bir dizi sayı ile besleyerek birkaç dakika içinde önceden tahmin edilebilmesini sağlamaktır. Lorenz, kurduğu sistemin başarılı bir şekilde sonuç vermesinin ardından tahminlerinden birini tekrar düzenleyerek bilgisayarı yarısından durdurmuştur.
Baştan başlamak yerine buraya kadar olan kısmı baz alarak başlangıç noktası kabul etmeye karar vermiştir. Ancak aniden sistemde meydana gelen sapma sonucunda yaptığı tahminleri incelemeye başlayan Lorenz, bilgisayar kodlarını üç haneli olarak yazdığını fark etmiştir. (0,506) Başlangıç sayısı 0,506127 üzerinden yapıldığı için sayılar arasındaki ufacık fark zaman içinde katlanarak değişim yaratmaya başlamıştır. Bir kelebeğin kanatlarının çıkardığı hava akımı gibi… Kelebeğin kanatları nasıl bir etkiye neden olabilir diye düşünebiliriz zaman zaman. Ama o kelebek dünyanın öbür ucunda bir kasırgaya neden oluyor olabilir.
Lorenz, kelebeğin kanatlarının tahmin edilenden daha önemli olduğunu ortaya koymaya çalışmaktadır. İşte bunlar kaosun tohumlarıdır.
KELEBEK ETKİSİ
Kaos teorisi, bilimin en güzel teorilerinden biridir. Özünde tahmin edilemez gibi görünen sistemlerin davranışını tahmin etme bilimidir. İnsan kalbinin atmasından, evrende meydana gelen asteroit olaylarına kadar modern matematiğin en çarpıcı alanıdır. Kaotik düzende tahmin edilemez ve rastgele görünürler. Ancak içinde saat gibi işleyen, belirli, deterministtik bir sistem bulunur. Kendi içinde düzenli olan ama aslında kaotik nedenlerle ortaya çıkabileceği gibi, düzen gibi görünen bir olgu uzun vadede kaosu da tetikleyebilir. Burada Lorenz hikayesi, hesaplamalardaki ufacık değişikliklerin katlanarak beklentilerin dışında sonuçlar doğurabileceğini vurgulamaktadır. Kelebek etkisi benzetmesi bu olgu üzerine atılmıştır. Bir meteorolog olarak kasırga rotasını belirlemek önemlidir. Ancak tahmini rota ne kadar dikkatli çizilirse çizilsin kelebeğin kanatlarından çıkan hava bile normalde Teksas’da olabilecek bir kasırganın Meksika’da olmasına yol açabilir. Ancak bunlar fizik kurallarını asla ihlal etmez. Çünkü deterministtik bir yapı vardır. Yalnızca algılayamadığımız tüm etkenler bu farkı yaratır. Burada asıl anlatılmak istenilen amaç budur.
KELEBEK ETKİSİNİN YARATTIĞI ETKİLER
Yaşadığımız hayat dahil daha geniş açıdan baktığımızda her şeyin tahmin edilebilir olmasını isteriz. Bu açıdan baktığımızda kaos teorisi bize şunu söylemektedir, doğa tahmin edilemez olabilir, her şey rastgele ve kaosa yol açıcı şekilde gerçekleşebilir ancak yapılması gereken bunu fırsata çevirebilmektir. Bu da gizli sabitleri, değişkenleri ve düzeni bulmaktan geçer. Matematikçiler başlangıç koşulları için gelişmeye meyilli olan değerler için “Attractar” adını vermektedir. Örneğin, okyanusa bakıldığı zaman tam bir kaos ifade etse de Attractar bilindiği taktirde bir düzen ortaya çıkabilir.
Sonuç olarak bir kaos içinde yaşam süreriz. Doğa, evren, etrafımızdaki her şey… Tahmin edilebilir bir sistem olduğunu düşünsek bile tahmin edilemezliklerden doğan bir sistem vardır. Karşımıza çıkan bu olasılıklar denizinin her biri bir araya geldiğinde bizi, tüm dünyayı ve evreni oluşturmaktadır. Küçük gibi görünen eylemlerin devasa sonuçlar doğurduğunu yani bir kelebek etkisi yarattığını da söylemektedir bu teori. Bugün atacağımız bir adımın yıllar sonra neden olabileceği büyük kasırgayı anlatmaktadır. Yaptığımız her eylem, zincirleme reaksiyon başlatmaktadır. Yani bilimin neden önemli olduğunu, her şeyden önce bilim konuşmamız gerektiğini özünde vurgulamaktadır.
Diğer yazılarımız; www.insancaakademi.com/blog/
Benzer içerikler için İnstagram sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın!
Cevap bırak