jeffrey

KAPIMDAKİ CANAVAR: JEFFREY DAHMER DİZİSİ ÜZERİNE

Kapılar kapatılıncaya kadar yanı başımızdaki komşumuzu “gördüğümüz” haliyle tanırız. “Sessiz, sakin, geçimli biridir herhalde.” diye düşünürüz çoğu zaman. Peki o kapılar kapatılınca, komşumuz dediğimiz insan gerçekte kimdir? 90’lı yılların Milwaukee’sindeki Oxford Apartmanı’nın sakinleri komşuları olan “Jeffrey Dahmer”ın daha önce hiç tanışmadıkları korkunç yüzüyle karşılaştılar.

Jeffrey Dahmer: Milwaukee Yamyamı

Jeffrey’nin 213 numaralı dairesinin ardında kalanlar onun kanlı bir şöhrete kavuşmasının önünü açtı. Tamı tamına 17 aileyi parçaladı. Kendisi üzerine onlarca makaleler, tezler yazıldı. Filmler, belgeseller çekildi. Son olarak da günümüzde “Canavar: Jeffrey Dahmer’ın Hikayesi” adıyla dizisi çekildi. Dahmer’ın katliamlarının üzerinden yaklaşık 31 sene geçmesine rağmen günümüze kadar etkisi hâlâ daha devam etmekte. Gerçekleştirdiği sadist, yamyam ve parafili davranışlarının altında yatan derin kökenler, psikoloji dünyasının da ilgisini çekti.

“Seri Katil” Kime Denir?

Kurbanların seçiminin, failden faile göre değişen, metodolojik olarak belirli bir süre zarfında öldürme eylemini gerçekleştirdikten sonra yine belirli bir zaman aralığında (literatürde cooling off dönemi olarak bilinir) çeşitli dürtülerle üç veya daha fazla insanın canına kasten kıyan kişi olarak tanımlanır (García-Baamonde ve ark., 2022). Nitekim, Dahmer da ilk cinayetini Steven Hicks üzerinde gerçekleştirdikten sonra 9 sene kadar başka birisinin canına kıymamıştı . Yani cooling-off denen periyoduna girmişti. Daha sonrasında 16 kişinin kıyımına yakalanana kadar devam etmişti. Bununla beraber; nekrofili, parafili, sadistik ve son olarak da yamyam gibi davranışları mağdurların üzerinde sergilemişti.

Jeffrey Dahmer ve Seri Katil Profili

FBI’ın Suç Sınıflandırma Kılavuzu’na göre seri katillerin büyük çoğunluğu 25-40 yaş arasındaki beyaz erkeklerden oluşmaktadır. Bununla beraber, birçoğu aile içi şiddetin yoğun yaşandığı aile ortamına maruz kalabilmektedir (García-Baamonde ve ark., 2022). Fiziksel, duygusal, ekonomik şiddetin yoğun yaşandığı bu evlerde yetişen seri katillerin ve mağdurlarının üzerinde derin bir kontrol ve otorite kurmaya çalışarak karanlık arzularını gerçekleştirmek istemektedirler.

Katil Tipolojisi

1985 yılında Holmes ve DeBurger 6 seri katil tipolojisi ortaya koymuştur. Bunlar; hayali seslere cevap vererek belirli tipteki insanları öldürenler, belirli grubun hedef alındığı görev odaklı seri katiller, öldürmekten zevk alan seri katiller, mağdurlar üzerinde güç sahibi olmak isteyen kontrol odaklı seri katiller, eğlence amaçlı öldüren seri katiller. Ancak 2010 yılında White ve ekibi bu tipolojiyi daha da detaylandırarak “cinsel, parafilik, sadist, sanrısal, nefret odaklı, heyecan, ilgi arayanlar, kült odaklı ve araçsal” olarak kategoriyi genişletmiştir (Dogra ve ark., 2012). Katilin motivasyonu ve olay yeri, bize failin hangi tipte olduğuna dair ipucu verebilmektedir. Ayrıca katil tek bir sınıf grubuna girmek zorunda değildir.

Jeffrey ve Aile Yaşantısı

Dizide, Jeffrey’in aile yaşantısında da bu fiziksel ve duygusal şiddeti görmekteyiz. Jeffrey anne karnındayken Joyce (annesi) anksiyete ve depresyon için yazılan ilaçlarını bilinçsizce kullanmıştır. Ve Lionel ile bu konuda sürekli tartışması Jeffrey doğduktan sonra bile devam etmiştir. Lionel’ın sık sık evi terk etmesi de Jeffrey’i iyice yalnızlaştırmıştı. Uzun süre aile birliğini göremeyen ve ev içi huzursuzluğun oldukça yoğun yaşandığı bir ortamda büyüyen Jeffrey, daha sonraki yıllarda 3 ay boyunca tek başına yaşamak zorunda kalmıştı. Daha sonrasında öldürme arzusu onun peşini hiç bırakmamıştı. Ayrıca mağdurların içeceklerine ilaç katarak onları uyuşturup savunmasız hale getirmişti. Böylelikle güç her zaman Jeffrey’nin eline geçmişti.

Jeffrey’nin Katil Tipolojisi

Jeffrey’nin seri katil tipolojisinde sadece bir tanesi yatmaz ancak genel bağlamda Jeffrey, parafilik sınıfına girer. Parafilik tipin özelliklerini aslında sahneler boyunca görebilmekteyiz. Jeffrey, öldürdüğü insanların bedenlerinde uç boyutlarda cinsel sapkınlık yaşamaktadır. Seçtiği mağdur profili ise Afro-Amerikan kökenli genç erkeklerdi. Parafilide genel yöntem boğmaktır ancak Jeffrey bu yöntemi hiçbir şekilde tercih etmemişti. Bununla beraber, bir sembol veya yazının bırakılmamış olması, Jeffrey ve mağdurların birbirilerine yabancı olduğunu göstermektedir. Parafilik tipte genelde katil, kurbanlarından bir hatıra alır. Jeffrey’nin ayrılık/terk edilme kaygısı onu tetiklediği için kurbanlarından bir parça yiyordu veya kurbanlarının cinsel uzuvlarını evinin içerisinde saklıyordu. Buzdolabından kötü kokularının gelmesinin sebeplerinden biri de mağdurların organlarını saklamasaydı.

Bir başka profilin özelliği ise seri katillerin büyük bir kısmının yalnız olduğuna yöneliktir. Nadiren bir kısmı evli veya düzenli ilişkileri vardır. Genellikle başkaları tarafından çekici ve oldukça zeki bulunurlar (Miller, 2014). Tanıkların, Jeffrey hakkındaki ifadeleri de genelde bu yöndeydi. Sarışın, mavi-gözlü, uzun boylu bir yapıda olan Jeffrey karizmatik bulunuyordu. Öte yandan, seri katillerin bir başka özelliği ise sık sık ev veya iş değiştirmeleriydi. Nadiren bir kısmının kendine ait evleri vardı. Jeffrey’in alkolle başı dertte olduğu için neredeyse bütün bir hayatı iş değiştirmekle geçmişti. Üniversiteden atılması, kasaplıktan kovulması ve son olarak da ordudan da alkol yüzünden tasfiye edilmesi gibi örnekleri görmekteyiz. Bununla beraber, kendi evini tutana kadar büyük annesinin evine dönem dönem taşınmasını da sahneler boyunca izleyici karşısındaydı.

Suç Geçmişleri ve Kullanılan Yöntemler

Yapılan araştırmalara göre birçok seri katilin yarısından fazlasının kabarık bir suç kaydına sahip olduğu ortaya çıkmıştır. İlk suç kayıtlarını ise nitelikli veya nitelikli olmayan cinsel saldırı suçları oluşturmaktadır (Knight, 2007). Jeffrey, Steven’ı öldürmeden önce adli kayıtlara geçen bir suçu yoktu fakat Steven’ı öldürdükten sonra ilk sabıka kaydı teşhircilik üzerineydi.

Bir katilin planlaması ve eyleme geçmesi ise büyük bir çaba gerektirmektedir. Katil, öldürdüğü her kişiden sonra bu işte daha fazla ustalaşır ve yakalanmayacağını anladığında ise öldürme arzusu onun peşini hiçbir zaman bırakmaz. Ancak bu planlarını eyleme dökmeden önce çok derin araştırma yapabilirler. Soruşturma-yargı prosedürlerini iyi kavramak adına okumalar yapabilirler. Polisle “sorumlu” bir vatandaş kimliğinde işbirliği yapabilirler hatta ve hatta polis kimliğine bile bürünebilirler (Miller, 2014). Örneğin, ünlü seri katil Dennis Nilssen, Londra Polis Kuvvetleri’nde 1 yıl boyunca kendi soruşturmasında, ekipteki kolluk kuvvetleriyle çalışmıştı. John Wayne Gayce ise evinde polis telsizi bulundurarak, ekiplerden bir adım önde ilerlemişti. Jeffrey’in planı da nispeten kusursuzcaydı. Beğendiği kişilerle önce flört edip onlarla yakın bağ kurardı daha sonra da uyuşturup eylemlerini, mağdurların bedenlerini üzerinde gerçekleştirirdi.

Kullanılan Yöntemler

Kullanılan yöntemlere bakacak olduğumuzda ise araştırmacı Wade Myers’ın 2004 yılında sunduğu bir rapora göre failler, boğma, kesme, bıçaklama, parçalara ayırma, ateşli silah gibi yöntemleri kullanmaktadırlar. Bununla beraber zevk ve acıyı birbirinden ayıran önemli bir ayrım olmadığı için de birçok fail cinsel sadizmin belirtilerini de göstermektedir (García-Baamonde ve ark., 2022). Dizide, Jeffrey ölü hayvanları babasıyla birlikte kesmeye başlayarak onların bütün anatomisini incelemekteydi. Örneğin, Steven’ı öldürdükten sonra parçalarına ayırıp kemiklerini kaynatmış daha sonra yakmıştı İlerleyen yıllarda ise Jeffrey öldürdüğü kişilerden zombi elde edebileceğine dair bir fikre kapılmıştı. Bir diğer sahnede ise Konerak’ın kafasında matkapla delikler açmıştı. Dizide bu kısım ayrıntılı olarak gösterilmese de Dahmer için yapılan bir 2022 yapımı belgeselde Jeffrey, avukatı Wendy’e Konerak’ın kafatasına hidroklorik asit enjekte ettiğini ve bir süre boyunca genç çocuğun hayatta kaldığını itiraf etmiştir.

Jeffrey ve Karanlık Dünyası

Psikoloji “seri katil” dosyasını incelemek adına bütün davranış bozukluklarını açıklamak için iki teoriyi öne sürmektedir. Bunlardan birisi Klasik Koşullanma Kuramı’dır. Buna göre seri katiller, en erken yaştaki cinsel uyarılma anılarıyla, uyarıldıkları olayı birbiriyle eşleştirmektedir. Dizide ise Jeffrey 10 yaşlarındayken bulduğu ölü rakunun kalbine ilk kez dokunduğunda böyle bir uyarılma yaşamış olabilirdi. Öte yandan Psikanalitik kuram çerçevesi ise ilk 6 yılın önemli olduğunu söyler. Ve bu 6 yılda ebeveyn-akran-kardeş ilişkileri ve bu ilişkilerle yaşadıkları düşmanlık deneyimlerinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bununla beraber, Freud’un Dürtü Teorisi de saldırganlığın doğuştan geldiğini tıpkı diğer dürtülerimiz gibi itici bir güç olduğundan bahseder. Dahası, eğer saldırganlığın ortaya çıkması için bir sebep yoksa bu sefer de insanlar bu baskıyı hafifletebilmek adına kendi kendine sebepler üretecektir. Dolayısıyla katillerin öldürme arzusu, içlerindeki bu baskıyı hafifletebilmek adınadır. Böylelikle saldırganlık dürtüsü belirli bir süre hafifler, yerini tatmin duygusu alır (Knight, 2007).

Freud Saldırganlık ve Fanteziler Hakkında Ne Der?

Freud 1930 yılında yazdığı bir makalesinde erkeklerin sevilebilecek ve kendini savunacak nazik yaratıklar olmadığını söylemektedir. Bunun yerine saldırganlık dürtülerinin çok daha güçlü olduğu yaratıklar olduğunu belirtmektedir. Dolayısıyla karşılarındaki kişi bir “insan/nesne” olmasından çok saldırganlık dürtüsünün tatmin edildiği, cinsel olarak istismar edildiği, işkence edildiği veya acı çektirilerek öldürülen bir “insan/nesne”dir. Nitekim, Jeffrey’nin de bütün cinsel fantezilerini tatmin edebilmek ve saldırganlığını da hafifletebilmek adına mağdurlarını parçalıyordu. Ve organlarıyla da cinsel ilişki yaşıyordu. Bu açıdan, “cinsel fanteziler” konusuna da değinmek gerek. Seri katillerin, kurbanları üzerinde güçlü sadist ve saldırgan fantezileri vardır. Ancak bunları “cinselleştirdikleri” için diğer saldırgan fantezilerden ayrılmaktadır. Çünkü birçok insanın da cinsel olarak fantezileri vardır. Nispeten de saldırgan düzeydedir fakat bu fanteziler onları seri katil yapacak kadar yoğun boyutta değildir (Knight, 2007).

Jeffrey’e Konulan Teşhis

Peki Jeffrey’e konulan bir teşhis var mıydı? Araştırmalara göre bazı seri katillerin kişilik yapıları psikopatik kişilik olarak sınıflandırılmaktaydı. Birçoğuna narsistik kişilik bozukluğu teşhisi konulsa da genel bağlamda birden fazla kişilik bozukluğu teşhisi almaktaydılar. Jeffrey’nin aldığı teşhis ise Borderline Kişilik Bozukluğu ve Şizotipal Kişilik Bozukluğuydu. Jefrrey’nin sağlıklı bir bağ kurma problemi vardı. Bununla beraber kurduğu herhangi bir bağdan da ayrılmaya dair bazı sorunları vardı. Dizide, beraber olduğu kişilerin ondan ayrılmalarını istemiyordu ve ciddi bir duygusal stres yaşıyordu. Yanlarında sonsuza kadar kalması için mağdurların bir parçasını ya yanında ya da midesinde taşıyordu.

Özetle

Jeffrey’nin kanlı karanlık geçmişi bedenen bu dünyayı terk etti. Steven Hicks’i dumbell ile öldürmüştü. Kendisinin de ölümü bir mahkum tarafından dumbell yüzünden oldu. Kader mi yoksa tesadüf mü bilinmez. Fakat çektirdiği azap, acı ve gözyaşları mağdurların aileleri ve sevenleri için hiçbir zaman dinmedi. Zaman zaman kötü şöhreti Cadılar Bayramı kostümü olarak satıldı, halka “açık” pazar haline geldi. İnsanların büyük bir kısmı Jeffrey ve yaptıklarını oldukça romantize etmektedir. Katliamlarını aile hayatına ve sorunlu kişiliği kapsamında gerekçelendirerek onu masum biri haline getirmekteler. Diğer bir kısmı ise tıpkı babası gibi düşünmekte yani oğlunun yaptıklarının romantize edilmemesi gerektiği yönünde. Peki siz ne düşünüyorsunuz? Jeffrey gerçekten masum mu yoksa azılı bir canavar mı?

KAYNAKÇA:

Knight, Z. (2007). Sexually motivated serial killers and the psychology of agression and “evil” within a contemporary psychoanalytical perspective. Journal of Sexual Agression. 65(4), 299-316. https://doi.org/10.1080/13552600701365597

Miller, L. (2014). Serial killers: I. Subtypes, patterns, and motives. Agression and Violent 19(1), 1-11. https://doi.org/10.1016/j.avb.2013.11.002

Dogra, T. D., Leenaars, A. A., Chadha, R. K., Manju, M., Lalwani, S., Sood, M., Lester, D., Raina, A., & Behera, C. (2012). A psychological profile of a serial killer: A case report. Journal of Death and Dying, 65(4), 299–316. https://doi.org/10.2190/OM.65.4.d

Dogra, T. D., Leenaars, A. A.,Chadha, R. K., Manju, M.,Lalwani, S., Sood, M., Lester, D., Raina, A., Behera, C. (2012). A psychological profile of a serial killer: A case report. Journal of Death and Dying, 65(4), 299–316. doi:10.2190/OM.65.4.

 

Bu yazı İnsanca Akademi editör ekibinden Melek Nur Yıldırım tarafından düzenlenmiştir.