Zombi Askerler ve Cennet Fedaileri

Günümüzde de hem legal hem illegal yoldan kullanımı yaygınlaşan uyuşturucu maddelerin tarihin saklı odalarında liderlerin askerleri üzerinde farklı sebeplerle kullanıldığını söyleyebiliriz. Bunlardan en göze çarpanları Hitler’in Nazi Almanya’sında 2. Dünya Savaşı süresince kullandığı Pervitin adlı haptı. Bir diğeri ise Nizârî-İsmaili Devleti’nin kurucusu Hasan Sabbah’ın fedailerini kendisine bağlaması için cennet vaadiyle özdeşleşen haşhaştır. Hasan Sabbah

Hitler ve Zombi Askerleri

2. Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler’in askerlerine bağımlılık yaratan bir madde olan amfetaminden üretilen Pervitin adlı bir hap ile onları ‘yenilmez bir süper güç’ yapma hedefi son birkaç yılda ortaya çıkmış bir gerçektir. Bu ilaç askerlere verilmeden önce toplama kamplarındaki Yahudiler üzerinde denenmiş bu denemeler sonucunda askerlere de bu hapı kullandırma kararı verilmiştir. Bu ilacın askerlere verilme sebebi askerleri güçlendirmek, normal bir insanın dayanabileceğinden daha uzun süre açlık, susuzluk ve uykusuzluğa dayanmalarını sağlamaktı.

Kayıtlara göre 1939-1945 yılları arasında askerlere toplamda 200 milyon adet hap ulaştığı görülmüştür. Bu ilacın arkasındaki doktor ilacın askerlerin kendilerine olan güvenlerinin ve farkındalıklarının arttırdığını gözlemlemiştir.

1942 yılında Kızıl Ordu kuşatmasına maruz kalan Alman askerleri o sırada açlık sınırında, yorgun ve dağılmış durumdalardı. Dinlenmek için mola verdikleri sırada gerçekleştirilen kuşatmada çoğu Nazi askerinin açılan ateşe karşı silahlarını bile zor tutuyorlardı. Bu sırada Doktor askerlere pervitin vermeye karar verdi. Bir süre sonra askerlerin kuşatmaya karşı koydukları görüldü. Ağır bir yenilgi alsalar da bu sayede bir kısmı ilacın verdiği enerji ile kaçmayı başarmıştı.

İlaç işe yaramıştı, Almanlar 1. Dünya Savaşında Fransa’da 4 yıl boyunca alamadıkları bölgeleri 4 gün içinde işgal edebilmişlerdi.

Kayıtlara göre yüzbinlerce asker bu dönemde bu haplara bağımlı kalmıştır.

Hasan Sabbah ’ın Cennet Vaadi

Hasan Sabbah  Nizârî-İsmaili Devleti‘nin ve Haşhaşi tarikatının kurucusu siyasi ve felsefi alanda yetkinliği olan bir liderdir. Hasan Sabbah yıllarını insanlara İsmaili öğretisini anlatarak geçirmiş, bir süre sonra ise ona inananların ve onun yolundan gitmek isteyenlerin sayısı gittikçe artmıştır.

Tarikatın çok ağır kuralları vardı: alkol, eğlence, kadın, hatta kadınlar hakkında konuşmak bile yasaktı. Fedai olmak için hazırlanan genç askerler ailelerini göremiyor, bütün fani zevklerden mahrum kalıyordu. Eğitim gören bu genç askerlere eğitim süreleri boyunca Seyduna adıyla bilinen ve hiç görme ‘şerefine’ erişemedikleri Hasan Sabbah’ın elinde tanrı tarafından verilen cennetin anahtarı olduğuna inanılıyordu. Hasan Sabbah’ın asıl amacı ve fedailerini kendine bağlama ve gerekirse bu inanç uğrunda ölmelerini sağlayacak bu plan tam da burada başlıyordu.

Eğitim gören gençlere tüm eğitimleri boyunca cennetin tasvirleri yapılıyor, şehitlik övülüyor, cennetteki meyvelerden, ödüllerden ve hurilerden bahsediliyordu. Hasan Sabbah fedailerin bu cennette sürecekleri keyfi yeryüzünde yaşarlarsa uğrunda ölebilecek kadar kendine bağlanacaklarını biliyordu. Bu yüzden gençlik yıllarında kendisinin de bizzat denediği ve etkilerini bildiği haşhaşı kullanmaya karar verdi. Onlara dünyada cenneti vaat ediyordu!

Savaşlarda başarılı olan fedailer bu haşhaşı kullandırarak rüyalar ve hayaller etkisinde uyutup bu sürede özenle hazırlanmış cennetten farkı olmayan Alamut Kalesi’nin gizli arka bahçesine götürülüyorlardı. Gözlerini hayaller arasında bu güzel bahçede huriler ile açan fedailer cennette olduklarına inanıyor, Hasan Sabbah’ın cennetin anahtarlarını elinde taşıdığına olan güvenleri artarken şehit olma arzuları pekişiyordu.

Kaynakça

Bartol, W. (2001). Fedailerin Kalesi ALAMUT. Ankara: Yurt-Kitap.

Yazar, K. (2015, Eylül 17). gaia degi. https://gaiadergi.com/hitlerin-savas-makinalari-uyusturucu-bagimlisiydi/ adresinden alınmıştır