BLACK MİRROR: DETERMİNİST BAKIŞ AÇISI

Determinist, Özgür İrade, Akıl, Ahlak, Kierkegaard, Durkheim, Kant, Sartre, Black Mirror, Aiskhylos, Tragedya.

“ –  Sinyal yüzünden mi böyleler?”

“ – Sanmam. Onlar içten içe hep böyleydiler sadece kuralların değişmesini ve kimsenin karışmamasını istiyorlarmış!..”

E. Durkheim e göre insanın arzuları ancak bir dış denetim (toplumsal denetim) tarafından kontrol altına alınabilir.

Ahlak yasası bir nevi akıl yasasıdır. Akıl sahibi olan özgür insan bu yasa koyma gücünü kullanır! İnsanoğluna geçtiğinde kötülüğü görünür kılan etken; güçtür. Evet, yetkiler bize verildiğinde ahlaki kuralları yıkar, kayıtsız ve sessiz kalırız! İçgüdülerimizi zorbalıkla kullanır, irademizi kullanamayız.

Felsefenin yıllardır konusu olan “özgür irade” meselesi, kuşkusuz sinirbilimin en ilgi çekici ve heyecan verici araştırma alanlarından birisidir.

Özgür Bir İradeye Sahip Miyiz?

Kierkegaard; insanı ayıran özelliğin aklı değil iradesi olduğunu söyler. İrade dediğimiz şey yalnızca insanda bulunur.  İrade akılsal bir dolayımı gerektirir. Açlık, susuzluk gibi temel içgüdülerimiz zorunlu ve bizi hayata bağlayan içgüdülerdir. İnsanın bu içgüdüleri iradeye dönüştürmesi, onları uzun ve kısa süreli erteleyebilmesiyle ilgilidir. İnsan bu içgüdülerini uygar bir şekilde giderebildiği oranda bir irade gösterebilir. İnsan ancak özgür iradesiyle ahlaki bir özne olabilir. Kant ta özgürlük, irade özgürlüğü olarak belirlenir. Sartre için özgür olan irade değil insandır. İrade bu anlamda insandaki özgürlüğün halinden başka bir şey değildir.

Makinedeki Hayalet Eleştirisi

Beynimizi bir makinaya benzetirsek “üst yapı” yani “makinedeki hayalet” onu kontrol etmiyor. Her şeyin kontrolünün elimizde olduğunu hissediyoruz ve bizden daha düşük zeka seviyesinde olan hayvanların “otomatik makinalar gibi davrandıklarını” düşünüyoruz. Varsayalım ki bizden 2 kat zeki bir varlık var olsaydı, bizim tüm karmaşık davranışlarımız da ona “otomatik bir makina gibi” gelecekti.

Gabriel Kreiman özgür irade konusundaki bakış açısını şöyle açıklar; “Karar verdim” demek istiyorsanız buyurun deyin; sonuçta bu kullandığımız bir dil. Ancak içeride makineyi yöneten biri yok sadece tetiklenen nöronlar var.

Tragedya’nın babası sayılan Aiskhylos insanların kendi yaptıklarından dolayı cezayı hak ettiklerini söyler.

Black Mirror: Determinist Bakış

Determinizm, her olayın bir nedeni olduğunu ileri sürer. Hiçten hiçbir şey çıkmaz ve her şeyin kendisinin dışındaki başka bir şey tarafından yasalara göre belirlendiğini söyler.

Determinizmin alt kategorilerinden biri olan Psikolojik Determinizm şöyle bir açıklama yapar. İnsan davranışları değişmez yasalara bağlı olduğu gibi aynı zamanda zorunludur. Öyleyse insan özgürlüğünden ve özgür iradesinden bahsedilemez. Determinizm, her olayın bir nedeni olduğunu ileri sürer.

Black Mirror’ın insan karakter analizi bizi yine bir kısır döngü sorununu sorgulatıyor. Özgür irademiz var mı, davranışlarımızı neler tetikler ve nedenleri nedir, yaptıklarımızdan sorumlu muyuz, davranışlarımızdan sorumlu değil isek kimi veya neyi sorumlu tutmalıyız?

Beynimizi anlarsak, belki de tüm evreni anlayabiliriz.

Konuyla ilgili videolar izlemek ve yazarın anlatımı ile gerçekleştirdiğimiz felsefe atölyelerine katılmak için Youtube kanalımıza abone olabilirisiniz.


Kaynakça:

CEVİZCİ, Ahmet; On Yedinci Yüzyıl Felsefesi Tarihi, Asa Kitabevi, 2007.

SCHOPENHAUER; Okumak-Yazmak-Yaşamak Üzerine, Say Kitabevi, Çev: Ahmet Aydoğan, 2015.

NİETZSCHE; Tan Kızıllığı, İmge Kitabevi, Çev: Hüseyin Salihoğlu ve Ümit Özdağ, 2014.

NİETZSCHE; İyinin ve Kötünün Ötesinde, Oda Yayınları, Çev: Elif Yıldırım, 2013.

DURKHEİM, Emile; İntihar, Pozitif Yayıncılık, Çev: Z.Zühre İlkgelen, 2013.