Anna O. Vakası Üzerine İnceleme

Anna O. Vakası

Histeri, hipnoz, serbest çağrışım, konuşma terapisi gibi psikolojiyle yakından ilgili olanların bildiği birçok kavramın tek bir vakada tek bir hikâyede gizli olduğunu göreceğimiz Anna O. Vakası yıllarca konuşulmuş, üzerine makaleler eleştiriler yazılmış önemli bir vakadır. Psikanalizin babası olarak bilinen Freud ve hocası Bruer’in çalışmalarıyla bu konuda bilgi birikimi artmış psikoloji şu anda bulunduğumuz konum için pek çok yeniliğe gebe kalmıştır.

Peki Anna O.  Vakası Nedir?

Anna O. Bruer’in Bertha Pappenheim için kullandığı takma addı. Babasının kaybından sonra yaşadığı yemek yiyememe, su içme korkusu, kısmi bölgelerde felç, uyku bozuklukları, konuşmada problemler, halüsinasyon, görme bozuklukları gibi şikayetleri ortaya çıkmaya başlayınca Anna O ve Bruer’in yolları kesişir. Bruer bu şikâyetler sonrasında durumun organik bir hastalık olmadığını anlar ve Bertha’ya histeri tanısı koyar.

Tanıyı koyduktan sonra hipnoz yolunu denemeyi isteyen Bruer ilk denemesinde sonuç alamaz, Anna O. hipnoz esnasında hiçbir anlama gelmeyen karışık cümleler kurmuştur. İkinci denemesinde de beş farklı dilin bir araya geldiği anlamsız bir cümle kurunca Bruer hipnoz yönteminden vazgeçer ve yalnızca Anna O’yu konuşturarak aklına gelenleri söylemesini ister, dinleme yolunu seçer ve şu an ‘serbest çağrışım’ olarak bilinen yöntemin temelleri atılır. Bu yönteme Anna’nın kendisi ‘bacayı temizleme’ demeye başlamıştır. Bruer ise yıllar sonra bu yönteme  ‘katartik yöntem’ ismini verecektir.

Bu yöntemlerle yaklaşık 18 ay süren bu terapinin sonu Anna O.’nun Bruer’e ilanı aşk etmesi ve onu doğacak çocuğunun babası olarak istemesi şeklinde gelmiştir. Bruer bu isteğin bir skandal haline gelmesinden korkmuştur.

Farklı kaynaklarda Anna O’nun sağlığı ile ilgili farklı bilgilere ulaşılmaktadır. Kimi kaynakta sağlığına kavuştuğu ve hayatının geri kalanını normal denilecek bir şekilde yaşadığı söylenirken kimisinde terapi bittikten sonra semptomların geri geldiği ve hiçbir zaman tam olarak kurtulamadığı yazılır.

Freud ve Bruer’in Fikir Ayrılıkları

Bruer Anna O. Vakasını, yakın arkadaşı ve öğrencisi olan Freud ile paylaşmıştır. Bir süre bu konu üzerinde çalışmışlar. Hatta ortak çalışmaları olan Histeri Çalışmaları adında bir kitap yayınlamışlardır. Fakat tüm bu durumun yanında Freud ve Bruer bir noktadan sonra fikir ayrılığına düşmüş. Konuşmamaya başlamışlardır.

Bruer bu süreci Anna O’nun bir kişilik yarılması yaşamış olmasıyla ve bu kişiliğin bir kısmının babasıyla beraber ölmüş. Diğer yarısının ise yaşamaya devam ediyor olmasıyla açıklamıştır. O’nun yaşadığı tüm bu karmaşanın sebebini ise ölen yarısının yaşayan yarısına yaptığı suçlamalardı. aynı zamanda uyguladığı cezalar olduğu şeklinde açıklamıştır.

Freud ise olaya bambaşka bir tarafından bakmış ve Anna’nın bastırılmış cinsellik güdüsünün olduğunu ve babasına karşı duyduğu şehvet ile ilişkili olduğunu savunmuştur.

Peki Bertha Pappenheim Kimdir?

Anna O.’nun tüm bu terapi odalarından ayrı olan kişiliği BerthaPappenheim’i de unutmamak gerekir. Tüm bu vakalardan ayrı olarak feminist, yardımsever, sosyal konularla ilgili ve yazar bir kişiliği vardı. Yahudi feminist hareketinin kurucularından olarak adı geçmektedir. Yahudilik ve feminizmle ilgili hayatı boyunca yazmaya devam etti.

 

Kaynakça

Prof. Dr. M. Kerem Doksat, Y. D. (2013, Ekim ). Sigmund Freud’un Vakalarının Gerçek Yüzü . İstanbul.

Saner, S. (2020, Şubat 27). Çatlak Zemin: https://www.catlakzemin.com/27-subat-1859-avusturyali-feminist-bertha-pappenheim-dogdu/ adresinden alınmıştır

 

Diğer psikoloji yazılarımız; www.insancaakademi.com/category/psikoloji/

 

Benzer içerikler için İnstagram sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın!