ALGILADIĞIMIZ DÜNYA İLE GERÇEK DÜNYA BİR Mİ?
Dünyayı algıladığımız konusunda genelde emin oluruz ama tarih boyunca her dönemin kendine özgü imkanlarıyla yapılan araştırmalarda hep bunun aksi örneklere ulaşılmıştır. Örnek verecek olursak İslam alimlerinden Gazali “Dalaletten Kurtuluş” eserinde güneşin madeni para büyüklüğünde görülmesi tespitinde bulunup duyu organlarına güveni sorgulamıştır. Günümüze geldiğimizde ise teknolojide ulaştığımız nokta bize bu konuda yeni veriler sunmuştur. Buna göre tüm bu gerçeklik kurgusunun temel aktörü beyin ve duyular arasındaki ilişkidir. Bu ilişki her bireyde farklı sonuçlar doğurur ve gerçeklik her bireyde farklı algılanır. Bu farklılığı sağlayan beyindir. Beyin, enerji ve maddeden ibaret olan dış dünyayla doğrudan irtibatı olmayan organdır. Dış dünyayı duyular aracılığıyla elde edilen verileri işlemesiyle gerçeklik kurgusu sunar. Yani, aslında tatsız, kokusuz ve renksiz olan dış dünya duyular aracılığıyla beyne iletilen elektrokimyasal sinyaller ile deneyimlerimize uygun ve beklentilerimize göre şekillenen gerçeklik kurgular. Kurguyu oluşturan deneyimler duyu organlarının edindiği deneyimlerdir. Duyu organlarının edindiği veriler gerçeklik kurgusunu oluşturmada birbirini etkileyerek hareket eder.
Deneyler Ne Diyor?
İyi görüş geliştirmenin diğer duyu organlarıyla da sentezleyerek mümkün olduğunu kediler üzerinde yapılan deneyde inceleyebiliriz. Deneyde dikey şeritlerle boyanmış bir silindirin içindeki kedilerden biri yürürken diğeri kutu içinde taşınan kedilerin ikisi de aynı görsel uyaranlara maruz kalmış, ancak yalnızca kendi hareketleriyle yer değiştiren -yani kendi hareketlerini görsel uyarandaki değişimlerle eşleştirebilen- kedi düzgün bir görüş geliştirebilmişti. Çünkü görme ve algılama işlemi sadece gözlerin işlevlerini gerçekleştirmesiyle anlam kazanmaz. Bütün vücut ve duyuların da sistematik olarak hareket etmesiyle anlam kazanır.
Beynin bu marifetlerinden hareketle beyin, edindiği bütün deneyimlerle bir hikâye sunar. Bu hikâye sonraki deneyimlerin algılanmasını ve ortaya çıkarılmasını da belirler. Bu aynı zamanda şimdiye kadar dış dünyayı algılayan canlıların hepsinin farklı gerçeklik kurgularının olmasının nedenidir. Farklı deneyimler ve bunların sentezinden oluşturulan hikayeler…
Sonuç olarak dünyayı algılama biçimimiz için gerçeği tam olarak yansıtamayan bir film şeridi diyebiliriz. Her birimiz ayrı bir filmi izleriz. Tüm bunlar olurken, arkada işleyen eşsiz düzenin farkında olmayız. İşleyişi hakkında hiçbir şeyin farkında olmadığımız duyularımız, dünyayı tüm gerçekliğiyle farkına varacağımız şekilde bilincimize göndermez. Duyular ve beyin arasında gerçekleşen bu ilişki, her ne kadar gerçeğin kendisini bize olduğu gibi göstermeyip bir umutsuzluk ve hapsolunmuşluk hissi yaratsa da -göründüğü kadarıyla- bunlar gerçeklik hakkında fikir yürütebilmemizi sağlayan yegâne yetilerimizdir.
Bizden Öte Bir Benlik
Yaşamımız boyunca bir şeyleri deneyimler, farklı kişilerle etkileşime gireriz. Genel seçimlerimizi bizi en rahat ve güvende hissettirecek şekilde yaparız. Bir defterin bizi yansıttığını düşünür ve onu alırız. Aynı ismi taşıdığımız kişilerle tanıştığımızda şaşırır ve mutluluk duyarız. Aynı memleketten olduğumuz insanlar için bir yakınlık duyar ve her işinde yardımcı olmaya çalışırız. Bütün bunlar için bilinçli bir açıklamamız yoktur. Olsa bile eksik veya yanlıştır. Yine aynı şekilde ‘Zıt kutuplar birbirini çeker’ ifadesini genel bir kaide olarak değil de zıt olsalar dahi kendisinden veya kendi yaşamında etkisi olan kişilerden gördüğü bir yansımayı karşısındaki kişide görüyorsa bir bağ kurulabilir demek daha yerinde olacaktır. Bütün bunları bilinçaltı veya örtülü benlik adı altında daha detaylı inceleyen bilim adamları mevcuttur. Yapılan deney ve araştırmalarda kişilerin kendi ismiyle aynı harflerin kullanıldığı markalara meyilli olduğu, meslek seçimlerine dahi bunu yansıttığını göstermiştir. Aslında bizler yaşamımız boyunca bize bizi hatırlatan şeyleri arıyor ancak aradığımızın farkında bile olmuyoruz.
Diğer yazılarımız; www.insancaakademi.com/blog/
Benzer içerikler için İnstagram sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın!
Yorum Yap