PRATFALL ETKİSİ
1966’da Sosyal Psikolog Elliot Aronson tarafından ortaya atılmıştır. Pratfall etkisi; çok bilgili ve hataları kusurları sakarlıkları olabilen kişilerin başkaları üzerinde bıraktığı izlenimdir.
Elliot Aronso’nun Yaptığı Deney
Pratfall etkisi için 4 kişiye 50 soruluk test yapılmıştır. Cevaplar üniversite öğrencilerine dinletilmiştir. 4 kişinin de bilgi ve eğitim düzeyi birbirinden farklıdır. Bu kişilerin ikisi seçkinlik ve entelektüel seviyesi bakımından diğer iki kişiden daha yüksektir. Denekler entelektüel seviyesine göre iki gruba ayrılmıştır. Ayrıca her grupta sakar biri vardır. Deney yerinden çıkacakken sakar olan kişiler kıyafetlerinin üzerine kahve dökmüşler. Cevapları ve yaşanan olayları dinleyen üniversite öğrencileri entelektüel grupta sakar olmayanı soğuk ve ulaşılması imkansız olarak tanımlarken sakar olanı samimi, içten, sempatik olarak tanımlamıştır. orta düzey entelektüel olan grupta sakar olmayana karşı olumsuz tavır takınmazken sakar kişiden sempatiklik azalmış böylece rahatsız olmuşlardır.
Deney Sonucu
Öğrencilerin bilinçaltında yer edinen; sakarlığıyla güldüren, bilgisiyle alt eden denek olmuştur. İşin ehli olan yapılan iş ya da görevde yetkin olan kişiler pot kırdıklarında imajı zedelenmez hatta tam tersine kimliklerine yeni bir sıfat eklemiş olurlar. Çünkü ufak kusurlar çekiciliği arttırır. Deney sonucunda pratfall etkisinin her sakarlık durumunda oluşmadığını da söyleyebiliriz. Bilgi durumunun insanın yaptığı hataları algılayışımızın üzerinde yüksek bir etkiye sahiptir. Mükemmeliyetçilik her ne kadar istense de bizler mükemmeliyetçi kişiye karşı istemsizce mesafeli duruş sergileriz. Bu sebeple mükemmeliyetçi karışmış kusurlar insanı geriye ötelemez. Üstün bilgisi üzerine yapılan pot kırma sakarlık ya da hata bizden biri algısını ortaya çıkarıyor. Bu sebeple kişiyi samimi gördüğümüz için kucaklama isteği doğuyor.
Günümüzde bu etkinin birçok örneğine rastlarız. Televizyon dizilerin olan “Erkenci Kuş” başrolündeki başrol kadını canlandıran Demet Özdemir (Sanem) gösterilebilir. Ablasıyla aynı şirkette işe başlar. Çevresine göre okuduğunu ve gördüğünü unutmama özelliğine sahiptir fakat girdiği her ortamda yaşadığı sakarlıklar ve pot kırmalarıyla dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu durumdan ötürü Sanem’i diğer çalışanlar komik buluyor.
Günümüzün yarışma programlarından Survivor’da Nisa adlı yarışmacı resim yapma, dans etme ve bir çok spor dalında yetenekli ve bilgilidir fakat her izlediğimiz bölümde ya benchte yere düşer ya da parkurda düşer. Böyle durumlar yaşayan Nisa birçok kişiye sempatik geliyor. Başka bir örnek daha verebiliriz, mesela gençlerin vazgeçilmez Kore dizilerinde de pratfall etkisiyle dikkatleri çeken karakterler yazılmaktadır. Ünlü aktör “Le Min-ho”nun dizilerinden biri olan “Personel Taste”de başrol kadın karakteri işine olan hassasiyeti ve olan saygısı yüksek olmasına rağmen dağınık, sakar ve pot kıran biridir. Tüm hatalarına rağmen diğer kişiler tarafından sevilen biridir. Çünkü komik ve sempatik olduğunu düşünüyorlar. Spor programlarında spikerleri yabancı futbolcu isimlerini telaffuz edememesi güldürür bizleri daima. Yeni Türkçe öğrenmeye başlayan bir kişinin sohbet ederken çıkaramadığı seslerde kahkahaya boğuluruz. Bu durumlarda ilgi çekici ve sempatik algısı oluşur.
Kaynakça
Bu yazı İnsanca Akademi editör ekibinden Melek Nur Yıldırım tarafından düzenlenmiştir.
Cevap bırak