Niccolo Machiavelli ve Makyavelizim Düşüncesi
Niccolo Machiavelli’nin 1513 yılında yazdığı Prens adlı kitabı, siyasete dair bütün kötülüklerin addedildiği, siyasetin, kötülük-ahlaksızlık arasındaki ilişkisinin kurulduğu bir kavram olarak Makyavelizm düşüncesinin var olmasına sebep olmuştur. Makyavelizm, Machiavelli’nin düşünceleri üzerine kurulu bir yaklaşımdır. “Amaçlar araçları meşru kılar.” görüşünü savunan ve amaçlara göre yönetim felsefesini benimseyen inanışın adıdır. Bu düşünce sistemine göre Machiavelli’nin “Amaca giden her yol mubahtır.” söylemiyle ahlaksızlık yaptığı gerekçesiyle uzun süre eserinin yayınlanmamasına karar verilmiştir. Eserleri ancak ölümünden beş yıl sonra yayınlanabilmiştir. Ancak bu dar bir düşüncedir. Çünkü Machiavelli’nin asıl yapmaya çalıştığı şey 16.yy ’da yeni bir siyaset aramaktır. Ve ayrıca bu siyasetin temellerini atmaktır. Bunu da somut bir kişiyi ön plana çıkararak yapmıştır. Yani Prens’i.
O dönem binlerce yıldır süren kilisenin ağırlığı, papanın kontrolü, mezhepler arası bölünmüşlük vardı. Ve Avrupa dünyasındaki parçalanmışlık hakimdi. Machiavelli bizzat yaşadığı Floransa’da, sanatın ön planda olduğu, Rönesans ve fikirsel tartışmaların yapıldığı, burjuvazi ve aristokrasi çatışmasının olduğu bir kent yaşamının içerisindeydi. Floransa’da siyasi çalkantıların baş gösterdiği dönemde Medici ailesi yönetimden sürülmüştür. Machiavelli, bunları göz önünde bulundurarak kentin önde gelen ailelerinden olan Lorenzo de Medici’ye bu yönde yazmış olduğu bir tavsiye kitabı olan “Prens” ‘i sunmuştur.
Prenslere “Bunları yaparsanız başarılı olursunuz ya da yapmanız gerekenleri yapmazsanız sizi bekleyen kader budur.” demiştir. Ve tarihten örneklerle devlet yönetmek için gerekli olan kaideleri ve prenste olması gereken özellikleri atfetmiştir. Floransa’nın bu dünyasında yeniyi ve iyiyi arayan siyaset için bir tartışma ortamı yaratmıştır. Var olan düzeni sorgulamak ve değiştirmek üzerine. Ama nasıl?
Var Olan Düzenin Değişmesi Üzerine
Somut olandan başlayarak var olanı doğrudan müdahalelerle değiştirmek istemiştir. Bu müdahaleyi yapacak olanın da Prens olduğunu vurgulamıştır. Tarih okuması, Osmanlı yükselişi, Persliler, o dönemin Avrupa siyaseti, Antik Yunan ve Roma tartışmasıyla bugüne dair analizler yapmaktadır. Machiavelli Prens’i yer yer kendi tecrübeleriyle yer yer de tarihteki örneklerle destekleyerek yazmıştır. Prens yazıldığı dönemden günümüze kadar gelmiş ve birçok devlet yöneticisinin okuyarak ilham almasına sebep olmuştur. Siyaset biliminde yeni bir devir açmış ve klasik eser haline gelmiştir. Örneklerle verdiği çıkarımlar siyasetin dini ve soyut ahlakından çıkıp dünyevi ahlaka doğru bir dönüşümü göstermektedir. Yani kabul ettiğimiz etik ahlaktan daha çok, yeni bir ahlak tanımı değişikliği söz konusudur. Çünkü artık siyasetin ne olduğuna dair bir değişiklik vardır. Kendinden önceki dönemi analiz ederek sonraki dönemi yorumlamış, siyasetin yönetmek tarafını öne çıkarmaya özen göstermiştir.
Machiavelli prense, somut olanı değiştirmek için bir güç verir. Bu bağlamda da ‘siyaset bilimi’ dediğimiz o yönetim meselesi ön plana çıkmış olur. Prens bunları yönetme becerisine sahip kişidir. Bunları yönetmek için de çeşitli stratejiler geliştirmelidir ve bu bağlamda kısmen gerekeni yapmalıdır. Ama bu gereklilik kişisel bir amaç uğruna tiranlık kurmak değil; halk onayını almak için geliştirilmiş taktikler olmalıdır. Siyaset, dışarıdan ilahi bir güçle alınmış ve sürdürülen bir eylem değildir. Kişinin (prens) ve halkın kaderini (buradaki halkın kaderini dalgalı bir nehre benzetir) birleştirmek üzere inşa edilmesini söyleyerek somut olanı sunmaya çalışmıştır. Halkın taleplerini, çıkarlarını, dertlerini anlayıp bunu yönlendirmeyi bilen ve bu dalgalı denizde yol alabilen iyi bir kaptan metaforu vardır prenslik için.
Yani prens olmak ya beceri ya akıl ya da talih gerektirir. Başa gelen prensliğin başarılı bir yol izlemesinde en önemli aktörün halkın güveni olduğunu vurgulayarak bu güveni kazanan prensin zaten güçlü bir kale inşa ettiğini söylemektedir.
Prenste Bulunması Gereken Özellikler: Sevilmek ve Nefret Edilmek Üzerine
Machiavelli, eserinde sık sık prenslerin başarılı bir yönetim sağlamayı arzu ettiklerini ve bu arzuları için de sert bir üslup takınmalarının gerekliliğinden söz etmektedir. Prensin çıkarlarına ters düşen her davranıştan kaçınmasını bilmektedir. Önemli olanın amaç olduğunu ve amaca götüren araçların iyi/kötü olmasının önemli olmadığını söylemektedir. Devletin bekası için gerektiğinde yalan söylemeyi ve iyiymiş gibi davranmayı öğütlemektedir. Machiavelli, yapılacaklar uğruna ahlaksızlık yapmayı savunmamaktadır. Çünkü prenslerin başarılı olmaları için yaptıkları şeylerin ahlaksızca olduğunu bilmektedir. Konu yönetime geldiğinde ise onu elinde tutmak isteyen prensin bunu önemsemeyeceğini ya da önemsiyormuş gibi görünmesi gerektiğini savunmaktadır.
Machiavelli’nin Prens Kitabını Yazmasındaki Asıl Amaç
Realist olan Machiavelli, görüşlerini ideal devlet düzeninden çok, devlet adamlarına birer eleştiri niteliğiyle sunmaktadır. Prenslere yol göstermeye çalışırken, onların yönetimin başında kalabilmek için neler yapabileceklerini ve yaptıklarını göstermektedir. Çünkü prensin başta kalabilmek ve kendisinden önce gelen diğer yöneticilerin talihsiz kaderlerinin izinden gitmek istemeyişi ona her şeyi yaptırabilecek gücü vermektedir. Bu gücün de ancak prensin iki hayvanın doğasını taklit etmesiyle gerçekleşebileceğini söyler. “İnsanın tuzaklarını tanımak için tilki, kurtları korkutmak için de aslan olması gerekir.”
İyi ve kötü olmanın bir tercih olduğunu; amaca giden yolda farklı davranan iki kişinin bile aynı sonuca ulaşabileceğini vurgular. Ya da kişilerden birinin amacına ulaşırken diğerinin ulaşamayacağını… Çünkü iyinin değişmesi buna bağlıdır. Zaman ve koşullara bağlı olarak ayak uydurmayı başarabilen talihini değiştirmek zorunda kalmazdı. Machiavelli eserinde, prenslere amaçlarına ulaşmak için izlemeleri gereken araçların ne olduğunu bilgilerle destekler şekilde açıklamaktadır. Bunları yaparken aslında insanın psikolojik durumlarına yönelik tespitlerde de bulur. Çünkü asıl dikkat çekmeye çalıştığı şey insanın öz doğasıdır.
Machiavelli’ye göre insan doğası bencil, açgözlü, çıkarları için her şeyi yapabilen korkaklardır. Prens, insanların sevgisini kazanmasa bile nefretten kaçınarak korku uyandırması gerektiğini bilmektedir. Çünkü korkulmanın ve nefret edilmemenin yan yana gelebilecek iki duygu olduğunu savunmaktadır. Sevgiyi gönül bağı ayakta tutar ve insan doğasının kötülüğü, kendi çıkarlarına ters düşecek olan herhangi bir durumda bu sevgiyi görmezden gelebileceği için bağ kopar. Ancak korku kişiyi hiç terk etmeyen bir ceza gibidir. Bu yüzden kötü ünden kaçınarak devletin bekası için en doğru olanı yapmaya çalışmak vurgulanmaktadır.
Kitabın Vermeye Çalıştığı Mesaj Prens
Kitabın bu kadar tartışmaya açık olmasının en belirgin özelliği, geçmişten günümüze kadar başa gelmiş olan her liderin nasıl özellikler taşıması gerektiğinin tarih boyunca tartışma konusu olmasındandır. Bu yüzden kitap, liderlerin sahip olması gereken özellikleri en ince ayrıntısıyla işleyen evrensel bir eserdir. Günümüzde hala daha amaca giden her yol için araçların kullanım çeşitleri eleştiriye açıktır. Fakat Machiavelli’nin yegâne amacı kitabın sonunda da belirttiği gibi aslında paramparça halde olan İtalya’nın toparlanabilmesi için güçlü ve kendi içinden oluşturduğu askeri bir birlik kurmasıydı. Machiavelli, birinin çıkıp iyi veya kötü bir otorite kurması gerektiğini vurgulamıştır. Prensler üzerinden, kurulan bu otoritenin de devamının getirilmesi için bu otoritenin nasıl korunması gerektiğine dair tasvirler sunmuştur.
Bu tasvirleri ‘ahlaksızlık’ olarak nitelendirmek için belki de öncelikle ‘ahlak dışının’ tanımını iyi belirlemek gerekir. Machiavelli’nin Prens kitabı ahlaksız bir kitap olmakla, ahlaksızlık yapanların ellerindeki bu gücü tutarak otoritelerini koruyabileceklerini ve bunu korumak isteyen her hükümdarın da yapacaklarının bu olduğunu öne sürdüğü bir kitap olmak arasında gidip gelmektedir. Bu kadar eleştiriye maruz kalması ve eserini dönemin hükümdarına sunduğunda beklediği tepkiyi göremeyip kitabın yayınlanmaması Machiavelli’nin düşünce yapısının etkisizliğinden değil, söylediklerinin bilimsel bir inceleme olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü Machiavelli, insanın ancak aklıyla kendini koruyabileceği düşüncesine inanmaktadır. Kitaptaki birçok argümanında aslında prenslere kaderciliğin değil, kendi hayatlarını kurup seçimlerini yapan insanların üzerinde durur. Güç için kendi çıkarlarını düşünmekten geri kalmayacak prenslerin zamanla yok olmak yerine var olan düzene her zaman ayak uydurmayı bileceklerini gerçekçi bir şekilde açıklamaktadır. Bu düzen değişebilir ancak önce düzensizliğin asıl sebebi anlaşılmalıdır.
Daha fazlası için Instagram ve YouTube sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.
Cevap bırak